One Radical Planet

🔒
✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

EOKA’dan ilham alan anti-emperyalist bir lider: Jose Maria Sison

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 25th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (25.12.2022) – “Gerillalarımıza verdiğimiz eğitimlerde EOKA taktiklerini de hep öğrettik”. Bu sözleri bana 16 Aralık 2022 günü hayatını kaybeden Filipinler Komünist Partisi kurucu başkanı Jose Maria Sison yıllar önce bir buluşmamızda söylemişti. Şu anda muhtemelen komünizmi Che Guevara resimleri, Grup Yorum şarkıları ve Nazım Hikmet şiirlerinden oluşan bir derleme zanneden…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

İşgal altında “demokrasi şölenlerine” devam

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 18th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (18.12.2022) – “Dünya basınını Kıbrıs’a çağırıp ‘bu seçim maskaralıktır, Türkiye’den getirilmiş, ithal edilmiş seçmenlerle bu oyun oynanmaktadır’ diyeceğiz”. Raif Denktaş bu sözleri 1985 yılındaki seçimler için söylemişti. 1985 yılında da Türkiye tarafından öldürüldü. “Anavatan-Yavruvatan politikası, gelen Türk giden Türk, ölen Türk, öldüren Türk politikasını doğurmuştur. Bu politikanın altında ezilen halk…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

“İki toplumcular” neden her zaman güvende

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 12th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (12.12.2022) – Tarih: 30 Ağustos 1974… Kıbrıs’ın Türkiye tarafından işgali devam ederken NATO planlarının taşeronlarından EOKA-B’nin hedefinde biri vardı. O kişi EDEK lideri Vasos Lissaridis’ti. Kıbrıslıların katledildiği ve tecavüze uğramaya devam ettiği o günde EOKA-B kalaşnikoflu haydutlarıyla Vasos Lissaridis’in aracına pusu kurmuştu. Bu saldırıdan sonra arabayı kullanan EDEK’li şair Doros…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Η ανάγκη για Ενιαίο Μέτωπο κατά του Φασισμού

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 11th 2022 at 09:10
(The need for a United Front against Fascism – Profile, future and further building of the anti-imperialist and anti-fascist international united front) *Contribution to the event of the International Coordination of Revolutionary Parties and Organizations 11.12.2022 – In 1922, the elites of Italy did very little to stop the rise of fascism. In fact, they…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

The need for a United Front against Fascism

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 11th 2022 at 09:10
(The need for a United Front against Fascism – Profile, future and further building of the anti-imperialist and anti-fascist international united front) *Contribution to the event of the International Coordination of Revolutionary Parties and Organizations 11.12.2022 – In 1922, the elites of Italy did very little to stop the rise of fascism. In fact, they…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Faşizme Karşı Birleşik Cephe İhtiyacı

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 11th 2022 at 09:10
(Faşizme Karşı Birleşik Cephe İhtiyacı – Anti-emperyalist ve anti-faşist uluslararası birleşik cephenin profili, geleceği ve daha fazla inşası) *Uluslararası Devrimci Partiler ve Örgütler Koordinasyonu etkinliğine katkı (İngilizce) 11.12.2022 – In 1922, the elites of Italy did very little to stop the rise of fascism. In fact, they welcomed it, after coming to the conclusion that…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kıbrıs’tan bir “Mavi Vatan” akıncısı var Avrupa’da…

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — December 4th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (04.12.2022) – Geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde bir konu gündemi salladı. Ve tabii ki tahmin edebileceğiniz gibi Kıbrıs’ın işgal bölgesinde kimse bu konunun üzerinde durmaya cesaret bile edemedi. Biliyorsunuz Kıbrıs Cumhuriyeti, yani Aziz Şah’ın deyimiyle çoğu insanımızın “pasaport dairesi” olarak gördüğü devletimiz Doğu Akdeniz’de bir mücadele içinde. Doğu Akdeniz ülkeleri…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Filistin ve Kıbrıs: Halkların Kardeşliği Hikâyesi

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 29th 2022 at 09:10
Ελληνικά / Türkçe / English (Filistin ve Kıbrıs: Halkların Kardeşliği Hikâyesi) *Filistin Dayanışma Günü vesilesiyle 29 Kasım 2022 tarihinde yayınlanan “Filistin Kurtuluş Mücadelesi” dergisine katkı 29.11.2022 – Her ikisi de denizden iki komşu ve iki eski Osmanlı ve İngiliz sömürgesi olan Kıbrıs ve Filistin, iç içe geçmiş bölünme ve işgal süreçleri yaşamıştır. Filistin’in hikayesi 1917’de İngiliz sömürgecilerin Filistin topraklarını…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Παλαιστίνη και Κύπρος: Μια ιστορία αδελφότητας των λαών

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 29th 2022 at 09:10
(Palestine and Cyprus: A Story of Peoples’ Fraternity) *Contribution to the journal of “The Palestinian Liberation Struggle” published on 29th November 2022 on the occasion of Palestine Solidarity Day 29.11.2022 – The Union of Cypriots sees Cyprus and Palestine as two countries where imperialism has taken root in the heart of Western Asia. As long…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Palestine and Cyprus: A Story of Peoples’ Fraternity

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 29th 2022 at 09:10
Ελληνικά / Türkçe / English (Palestine and Cyprus: A Story of Peoples’ Fraternity) *Contribution to the journal of “The Palestinian Liberation Struggle” published on 29th November 2022 on the occasion of Palestine Solidarity Day 29.11.2022 – The Union of Cypriots sees Cyprus and Palestine as two countries where imperialism has taken root in the heart of Western Asia. As…

Continue reading

✇ Νέα Σκέψη

Πάντα δίπλα στον αγώνα του παλαιστινιακού λαού

By ΠΡΟΛΕΤΑΡΙΟΣ — November 28th 2022 at 23:01

Διεθνής ημέρα αλληλεγγύης με τον παλαιστινιακό λαό σήμερα. Για δεκαετίες οι Παλαιστίνιοι αγωνίζονται ακόμη για το αυτονόητο. Το δικαίωμά τους στην αυτοδιάθεση και τη διεθνή αναγνώριση. Αγωνίζονται ενάντια σε μια γενοκτονική κατοχή με ατέλειωτα εγκλήματα. Εγκλήματα της φονικής μηχανής του Ισραήλ με τις πλάτες των ιμπεριαλιστών των ΗΠΑ, του ΝΑΤΟ και της ΕΕ. Δεν υπάρχει άλλος δρόμος από την πραγματική αλληλεγγύη στην πάλη του παλαιστινιακού λαού ενάντια στην κατοχή και τον εποικισμό για αναγνώριση ανεξάρτητου κυρίαρχου παλαιστινιακού κράτους στα σύνορα του 1967 με πρωτεύουσά του την Ανατολική Ιερουσαλήμ.

Παλαιότερα άρθρα μας για τη σημερινή ημέρα:

Λευτεριά στην Παλαιστίνη

Αλληλεγγύη στον πολύπαθο παλαιστινιακό λαό σημαίνει καμία συνεργασία με το μιλιταριστικό κράτος του Ισραήλ

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

“Ben Türkiye için tehdit değilim” Platformu

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 28th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (28.11.2022) – Bir tanesi diyor ki: “Yavru vatan dediğiniz ülkenin bireylerine terörist muamelesi yapmak akıl ve izan dışı”. Diğeri diyor ki: “Bizi Türkiye sevgimizle cezalandırmaya kalkıyorlar”. Başka biri de diyor ki: “Türkiye’nin aydınlık geleceği de barıştan, federasyondan ve Kıbrıslı Türklerin kendi iradesine sahip bir özne olmasından geçmektedir”… Sorsanız hepsi Türkiye’nin…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Bu gidişle cebinizdeki Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğinden de olacaksınız

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 22nd 2022 at 13:46
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (22.11.2022 – 23.11.2022) – “Evlerimizi, anılarımızı herşeyimizi elimizden alıp Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için kendilerine sahte bir devlet inşa ettiler ve şimdi de bizi ırkçılıkla suçluyorlar”. “Bu adada sadece Kıbrıs Cumhuriyeti’ni resmi devletleri olarak tanıdıklarına dair beyanat almadan Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği vermek başından hataydı”. “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların sahte devlet kimlikleriyle…

Continue reading

✇ Νέα Σκέψη

Το Πολυτεχνείο ήταν εξέγερση και πάλη λαϊκή

By ΠΡΟΛΕΤΑΡΙΟΣ — November 16th 2022 at 23:01

Nοέμβρης του 1973. Τότε, που οι ερπύστριες του τανκ έφραζαν το δρόμο της ελληνικής νεολαίας και του λαού κατά της φασιστικής χούντας. 49 χρόνια μετά τις 17 Νοέμβρη του ’73, το Πολυτεχνείο συγκινεί, εμπνέει, θυμίζει πως τα οράματά του τότε είναι ακόμα και σήμερα επίκαιρα.

Κόντρα σε όσους έχουν «πάρει εργολαβία» τη «μουσειοποίησή» του, τη διαγραφή της ιστορικής μνήμης για τις αιτίες που οδήγησαν στην αμερικανοκίνητη χούντα, οι ταξικές δυνάμεις γνωρίζουν ότι η καλύτερη τιμή στον Νοέμβρη του ’73 είναι η συνέχιση του αγώνα για τα δικαιώματα των εργαζομένων και των λαών, η συνέχιση της πάλης ενάντια στα συμφέροντα των πολυεθνικών και του ιμπεριαλισμού. Αλήθεια πόσο εκτός της σημερινής πραγματικότητας είναι συνθήματα όπως «Ψωμί, παιδεία, ελευθερία», «Έξω οι ΗΠΑ, έξω το ΝΑΤΟ»;

Τα συνθήματα του Πολυτεχνείου παραμένουν επίκαιρα στον αγώνα ενάντια στην πολιτική που οδηγεί το λαό στην φτώχεια, την ανεργία, την ανασφάλεια, ενάντια στην εμπλοκή της Ελλάδας στους ιμπεριαλιστικούς σχεδιασμούς των ΝΑΤΟ-ΗΠΑ-ΕΕ, ενάντια στην καταστολή και τον αυταρχισμό.

Με την ευκαιρία της σημερινής επετείου ας θυμηθούμε επίσης παλαιότερες αναλύσεις μας και αναδημοσιεύσεις για την εξέγερση του Πολυτεχνείου και την αμερικανοκίνητη φασιστική χούντα:

Το Πολυτεχνείο ήταν πάλη λαϊκή

Το Πολυτεχνείο ζει!

Έξω οι ΗΠΑ, έξω το ΝΑΤΟ!

Ο Κώ­στας Κα­ζά­κος για το θέ­α­τρο την πε­ρί­ο­δο της δι­κτα­το­ρί­ας

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Bir kere aşağılık, ölene kadar aşağılık

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 13th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (13.11.2022) – “Once asshole, always asshole”… Türkçe’ye biraz kibarlaştırarak çevrilişi “bir kere aşağılık, ölene kadar aşağılık” olabilir. Başpiskopos Hrisostomos’un mezarı için tam yedi milyon avro harcandığını Kıbrıs Kilisesi’ne yakın bir kaynaktan duyunca Rumca konuşan Kıbrıslı bir arkadaşımızla verdiğimiz ilk tepki buydu. Ölünün arkasından konuşulmaz derler… Ama bence bu ölü hayattayken…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Sporcunun ahlaklısı, insanın şereflisi

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — November 7th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (07.11.2022) – Size birkaç çeşit Kıbrıslı sporcudan sözedeceğim bugün. Ancak yazıyı okurken bu “sporcular’’ı insanlarımızı anlatan birer ‘‘metafor’’ olarak da algılayabilirsiniz. Sanıyorum on sene evvel Mağusa’da bir genç ile tanışmıştım. Başarılı bir sporcu. Kıbrıs Cumhuriyeti adına dünyanın çeşitli yerlerinde spor müsabakalarına katılıyor. Antrenmanları için Larnaka’ya gidiyor sık sık. El üstünde…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kimlik satan, hayal satan, vatan satan

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — October 23rd 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (23.10.2022) – ‘Mesleği’ karma evlilik çocuklarının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alması için gereken kağıt işleri için koşturmak. İş takipçisi. Geçim kaynağı bu. Aynı zamanda yarı zamanlı solculuk oynuyor, çoğu Kıbrıslı gibi. Kendi eliyle onlarca karma evlilik çocuğuna kimliklerini takdim etmiş. Karşılığında bazen para, bazen de farklı şeyler talep ediyor. Kıbrıslıların üçüncü…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yeni cumhurbaşkanı: Hristodulidis

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — October 17th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (17.10.2022) – Dün DİPA’nın da önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Nikos Hristodulidis’i destekleyeceğini açıklamasıyla birlikte malumu ilan edebiliriz. 5 Şubat 2023 tarihinde yapılacak Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi belli olmuştur. Şu anda DİKO, EDEK, DİPA ve Dayanışma Hareketi partileri Hristodulidis’i resmi olarak destekleyeceklerini açıkladı. Çok önemli bir ayrıntı değil ama Kıbrıs Kilisesi…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Cibilliyetinize uygun yeni vali: Metin Feyzioğlu

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — October 9th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (09.10.2022) – “Sancak, AKP’den istifa ederek Ağustos 2022 tarihinde Avrasyacı Doğu Perinçek ile düzenlediği basın toplantısıyla Vatan Partisi’ne katılmıştı” diye yazdı bir gazete… Türkiye’deki havuz medyasının büyük kısmını kontrol eden Ethem Sancak’ı tanıtırken “Şimdi Perinçek’çi” diyerek. Bahsi geçen gazeteyi çıkaran kişiler tanıdığımız ve sevdiğimiz insanlar tabii ve üzerinde durdukları önemli…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kıbrıs’ın dev “mülteci” sorunu

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — October 2nd 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (02.10.2022) – Başlığı okuyup yanılmayın… Bu yazı 1974 işgalinden beri adamızın maruz kaldığı Türk “yerleşimci kolonyalizmi” hakkında bir yazı değil. Çünkü yerleşikler hem uluslararası hukuk hem dünya toplumu için Kıbrıslılara zulüm için kullanılan birer enstüman olarak kabul edilmekte. Yazıda tırnak içerisinde mülteci diye bahsettiğim insanlar özellikle sözde “Arap Baharı” sonrasında…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Türk yalanlarına karşı: Kıbrıs Cumhuriyeti “üniter” bir devlettir!

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — September 26th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (26.09.2022) – “Kıbrıs ‘etnik kökene bakılmaksızın tek bir halk, Kıbrıs halkı ile’ üniter bir devlet olarak kurulmuştur”. Bu sözler Kıbrıs’ın BM Daimi Temsilcisi Andreas Hacihrisantu’nun BM Genel Sekreteri’ne hitaben yazdığı bir mektupta yer almakta. Hacihrisantu bu mektubu Türkiyeli mevkidaşı Feridun Sinirlioğlu’nun BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği mektuba yanıt olarak kaleme aldı.…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

6-7 Eylül olayları, 27 Mayıs ve Kıbrıslılar

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — September 11th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (11.09.2022) – Türkiye’de Adnan Menderes ve Demokrat Parti dönemi… Yani Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonraki ilk anti-Kemalist iktidar denemesi. Bu deneme Kıbrıs’a da uzanmış, zamanın Türkçe konuşan Kıbrıslı liderliğinin talimatıyla tüm şehirlerdeki birlik, dernek ve kulüplerdeki Atatürk portreleri indirilmeye ve yerine Menderes portreleri konulmaya başlanmıştı. Baf hariç. Dr. İhsan Ali bu…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Bağımlı hayatlar, bağımlı sanatlar

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — September 5th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (05.09.2022) – Yine yaz aylarını geride bırakırken sıcakların bu adayı terketmesinin sevinci ve festivallerin azalacağının hüznü ile doluyuz. Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde bahar ve yaz ayları boyunca her hafta sonu başka bir büyük sanat etkinliği gerçekleşmekte. Bu etkinlikleri organize eden kişilerin bazılarıyla tanışma fırsatı buldum. Kendi başlarına, bağımsız bir şekilde organize…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Larnaka Gençler Birliği formasıyla AEK Larnaca tribünlerinde

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — August 30th 2022 at 09:01
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (30.08.2022) – Evvel zaman içinde kalbur saman içinde aslında sadece yedi sene önceydi. Yedi sene önce Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı UBP’li Hasan Sertoğlu’nun başında olduğu ayrılıkçı kurumu Kıbrıs Futbol Federasyonu yani KOP’a “yama” yapmak istediği zamanlardı. Onca yıl sonra ilk defa birileri işgal bölgesindeki sanal dünyadan gerçek dünyaya terfi…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Düşman okunun hedefi sizin gayeniz olmalı

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — August 21st 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (21.08.2022) – “Her etnik halkın farklı ulusal, dini ve kültürel özellikleri ve ayrıca farklı diller konuşması nedeniyle Kıbrıs’ta hiçbir zaman bir “Kıbrıslı milleti” olmadığının akılda tutulması hem yararlı hem de önemlidir.” Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs konusundaki duruşunu uluslararası topluma anlattığı, kendi Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan belgenin ilk cümlelerinden biri. Sayfalarca…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

“Devletsizlik” isteyen tek insan topluluğu

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — August 14th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (14.08.2022) – Hemen hemen her gün telefonum çalıyor. Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ikamet eden ve 1960 yılında kurduğumuz üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ve anayasasından rahatsız federalist ve iki devletçi tanıdıklar telefonun öteki ucunda… Hepsinden benzer sorular. “Oz, güneyde nasıl sosyal sigortamı yapabilirim”… “Oz, güneyde nasıl sağlık sisteminden faydalanabilirim”… Ve aklınıza gelebilecek ve…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

AKEL hainliğe ve Türkiye savunuculuğuna devam ediyor hâlâ

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — August 7th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (07.08.2022) – Geçtiğimiz günlerde Fileleftheros gazetesi yakın zamanda yayınlanan Crans Montana görüşme tutanaklarının başka bir bölümü olduğu iddiasıyla yeni dökümanlar yayınladı. Ülkemizde önümüzdeki sene gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ortalığı kızıştırmak için yayınlandığı belli olan bu döküman amacına da ulaştı. Biliyorsunuz, şu anda seçimi kazanabilme ihtimali olan üç aday mevcut. Bunların…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

“Erenköy” savaşı, Che Guevara, piyango bileti

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — July 31st 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (31.07.2022) – “Barış içinde birarada yaşama ilkesi, Kıbrıs’ta, NATO’nun ve Türkiye hükûmetinin baskıları yüzünden zor bir sınav geçirdi. Kıbrıs halkı ve hükûmeti egemenliklerini kahramanca savunmak zorunda kaldılar.” Bu sözler, Che Guevara’nın 11 Kasım 1964’te Birleşmiş Milletler’in 19’uncu Genel Kurulunda gerçekleştirdiği efsane konuşmasının bir parçası. Bu konuşmayı tüm dünya ilericileri gibi…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Savaşların kazananı da olur, birinin acısı diğerinin de bayramı olur

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — July 24th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (24.07.2022) – “Makarios”, “NATO”, “1971”, “Lizbon”, “emperyalizm”, “işgal”, “Bağlantısızlar Hareketi” ve daha fazlası. Bunların hepsiyle Avrupa gazetemizdeki köşelerde ve Kıbrıslılar Birliği bildirilerinde sık sık karşılaşıyorsunuz. Ancak ilk defa ana akım federalist medya ve aktivistler, bizim kullandığımız bu sözcükleri kullandılar bu 20 Temmuz’da. Anlaşılan hem bizim hem de “barış” yapmak istedikleri…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Irkçı ve apartheidçı “çözümlere” karşı tek duruş: Kıbrıs milliyetçiliği

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — July 17th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (17.07.2022) – Kıbrıs milliyetçileri olarak inandığımız üniter devlet ve çoğulcu demokrasi (modern demokrasi) değerlerini savunurken karşısında durduğumuz şeyleri net bir şekilde her zaman söyledik. Bu küçücük adada “ırkçı” ve “apartheid” çözümlerin karşısında duruyoruz. Yani her türlü bölücülüğün ve ayrılıkçılığın. Ortalama entellektüel düzeyi olan bir kişi bu tutarlı duruşu çok zorlanmadan…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kıbrıslıların milli marşı ve hikâyesi: “Kıbrıslı Cumhuriyeti Marşı”

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — July 10th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (10.07.2022) – Pek az kişi bilse de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıslıların bestelenmiş bir milli marşı var. Bugün adamızın işgal altındaki bölgelerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin İstiklal Marşı, özgür bölgelerinde ise 1966 yılından beri Yunanistan’ın Özgürlük Marşı okunmakta. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin konsesyonal yönetiminin son bulmasına sebep olan 21 Aralık 1963’te başlayan 1963-64 krizi…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Sağdan sola, irade Ankara

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — July 6th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (06.07.2022) – Tekrar tekrar ne diyorduk? “Ya Kıbrıs Cumhuriyeti, ya Türkiye Cumhuriyeti”… Cezayir’de gerçekleşen Akdeniz Oyunları ile Madrid’de gerçekleşen NATO zirvesinin tarihlerinin çakışması da çifte kavrulmuş olarak bir kez daha gösterdi insanımıza bunu. Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti bayrakları yanyana gönderlere çekildi defalarca. Sporcular ve siyasetçiler podyum, kahkaha ve spot…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Sorun Kıbrıs için “CHP” ile görüşmek mi?

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — June 26th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (26.06.2022) – Türkiye’deki siyasi partileri seviyorlar. Bütün siyasetçilerini izliyorlar. Onlardan kahraman yaratıyor, onların zaferine kendi zaferleriymiş gibi seviniyorlar. Ama bir yandan da ağızlarında hep Kıbrıs. Kendilerince bağlantı kuruyorlar. “Ama o Türkiye’nin başına gelse belki bizim için farklı olur” ya da “başımıza herşey Türkiye’deki şu adam yüzünden geldi” diye kendilerini avutuyorlar.…

Continue reading

✇ Yeraltı Notları, Sevgul Uludag's blog on hamamboculeri.org

ARTICLE IN ENGLISH, TURKISH AND GREEK: Deportations from the “motherlands” – una fatsa una ratsa…

By Sevgul Uludag — August 16th 2022 at 12:31

ARTICLE IN ENGLISH, TURKISH AND GREEK: Deportations from the "motherlands" – una fatsa una ratsa…

Deportations from the "motherlands" – una fatsa una ratsa…

Sevgul Uludag

caramel_cy@yahoo.com

Tel: 00 357 99 966518

Recently some Turkish Cypriot intellectuals from the left-wing were denied entry to Turkey, claiming they form a "security concern" for the country and they were deported on different dates back to the northern part of Cyprus. Among those "not allowed to enter Turkey due to security reasons" were Ali Kishmir who is the head of the Turkish Cypriot media and printing trade union BASIN-SEN, Abdullah Korkmazhan who is the leader of Sol Hareket (The Left Movement), Ali Bizden who had been the press advisor of the former Turkish Cypriot leader Mustafa Akinci, Ahmet Cavit An who is a researcher-writer…
Pantelis Mina after reading news about such deportations told me that they too had similar experiences back in the 1960s as the Greek Cypriot leftists who were sometimes denied entry and were deported from Greece!
I asked him to write his own experience and he kindly did that… Today I want to share with you what our dear friend Pantelis Mina wrote… He currently lives in London and is the administrator of the social media group All UK Cypriots (Greek Cypriots, Turkish Cypriots and all)…
Here is what Pantelis Mina wrote:
"On 29 August 1963 I boarded the ship Pegasus from Famagusta to go to Athens for studies. I was 18 and had just finished high school in Famagusta. On 31 August 1963 I was back at Famagusta harbour, brought back by a ship called Hermes, and was calling my father from a call box.
My poor father said, "How is Athens?". He was shocked when I said, practically ashamed and crying but utterly determined to fight, "I am at the harbour at Famagusta, please find a taxi and come to collect me and I will explain to you..." That's how my deportation story and fight started.
Pegasus and Hermes were brand new Greek vessels, newly launched, identical both inside and outside. It was a tragic irony for me that it felt as if I had not changed ship but I kept reminding myself that I was not going to the city of my dreams - that's how I felt then about Athens - but returning back to my village to face my father who didn't want me to go to Athens because he felt better to send me to London where we had relatives but I insisted to go to Athens and assured him that I would be working and studying at the same time...
That was when I bought my first cigarettes, on my way back, and smoked for the first time... I only gave it up in the 1980's.
My story in fact is like an Aziz Nesin story. A village boy from Achna, the son of a shoemaker from Pyla, I had hardly finished high school in Famagusta and had already become dangerous for national security in Athens (and, even, as it turned out later "a threat for the safety of the royal family...")
First my passport was stamped "ENTRY" in Greece and then crossed over and was written underneath "deported as persona non grata". That passport would cause trouble for me a few times later.
In December 1969, for example I was deported at Dover back to France because I could not convince the British that I was deported from Greece solely for my political beliefs and not for any "subversive activities". To understand this, one must bear in mind the climate of the time with the "cold war" and everything.
I was previously in Paris for a couple of months and that was only one year after the massive student "uprising" (or "revolution", as some called it), in France and other European countries. Unfortunately, the "historical passport" was left in our home in occupied Achna, which now is a no-go "military zone".
So, how come I became a "threat" to the national security of Greece. We are talking of a time only 14 years after the end of a horrific civil war during which more people were killed than during the German-Nazi occupation of the country.
Greece was a police state, with thousands of political prisoners under the guise of western democracy – a pseudo-democracy. The axiom of the regime was "who is not with us is against us" and, therefore, a "communist", a "subversive element", a "spy", a "slavohile" and the like.
In Greece, at that time, there was a party called EDA, which translates "United Democratic Left". Anybody with any connections or contacts with that party, even if you were just seen reading their newspaper, "Avgi", would get a secret "record" that would follow him for the rest of his life as a kind of "stigma" and would prevent him from making any progress in his career and whatever else. That's why many Greek people emigrated to Germany and other countries.
Although a legally existing party, EDA, rightly or wrongly (wrongly in my opinion), was treated by the then regime as the "legal face" or concealment of the then outlawed KKE (the Communist Party of Greece) and "Avgi" was treated as a communist newspaper.
While in Athens with my school class in April 1963, myself, together with my now life-long friend Giorgos Eleftheriou, visited the offices of "Avgi", chatted with people, made friends and the newspaper even published something about that visit, which subsequently worried some people. Giorgos and I were not worried. We didn't hide our beliefs. We were proud and happy.
That's what made me a "national security threat" for Greece. My secret "record" that was kept by the Greek "secret services" and followed me in whatever I did in Greece or in Cyprus, until I served in the Cyprus "national guard" and some months later left for England, contained absolutely no secrets, except my political and ideological beliefs (distorted of course in a monstrous way).
At the time of my brief detention and deportation I was "advised" by the police officer in charge to publish a statement in the press, as soon as I return to Cyprus, renouncing "the Communist Party" (apparently in my case he meant AKEL). I was assured that if I did that "everything would be okay".
As soon as I was back in Cyprus, I did the opposite. I renounced and exposed them and what they did to me. I had a typewriter and worked full-time and overtime sending letters with my story in all directions.
The late Michalis Poumbouris, then Famagusta AKEL District Secretary, stood by my side. The late Ezekias Papaioannou, then General Secretary of AKEL, asked a question about my deportation at the House of Representatives. Spyros Kyprianou, then Foreign Minister, replied that "he would look into it".
In Greece, Avgi devoted a full page to my story with my photograph in the middle (at a time when newspapers had the large format). The good friends I made during my previous visit helped me and that friendship marked my whole life.
Other newspapers, both in Greece and Cyprus, also had shorter reports about my case. I had counted more than fifty instances of publicity on my deportation.
Student and youth organisations in Greece issued protest statements demanding my return to Athens to go ahead with my studies.
Members of the Greek parliament repeatedly raised the matter with government ministers. To cut a long story short, following political developments and a change of government, I was allowed to return to Athens.
As soon as I returned to Athens, I was employed at the EDA central offices, as a member of their Foreign Office. Our main job was to produce and send by post information bulletins in foreign languages updating people in foreign countries about political prisoners and the whole situation in Greece.
About one year later they sent me to Avgi as one of a group of six young people to be trained as a journalist. The military coup of 21 April 1967 found me working at that newspaper.
The junta closed Avgi and confiscated its property. Some other newspapers were also closed. Regardless of that, I never regretted what I did. With my resistance, I turned my deportation misfortune into a blessing.
I share this story for the benefit of fellow-Cypriots in north Cyprus who are facing deportations and banning from Turkey. Don't withdraw yourselves in silence. Raise your voices to be heard everywhere including in Turkey, where I am sure there are many people who will support you."

13.7.2022

About the newspaper clipping:
A newspaper clipping of 30 November 1963 that says: "By decision of the Deputy Minister of the Interior Mr Panayiotopoulos it has been permitted to the Cypriot student Pantelis Mina to enter Greece in order to study at the University of Athens. Last August the police had forced Mina to return to Cyprus due to the fact that he was a communist".
Obviously, this right-wing newspaper says deliberately "he was"...

(*) Article published in YENIDUZEN and POLITIS newspapers…




YENİDÜZEN

*** Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler...
Sevgül Uludağ

Caramel_cy@yahoo.com

*** Türkiye'ye sokulmayan Kıbrıslıtürk solcuların yaşadıklarını, yıllar önce Kıbrıslırumlar da yaşamış... Onlar da "komünist" oldukları gerekçesiyle Yunanistan'a sokulmayıp sınırdışı edilmişler... Çok değerli arkadaşımız Pandelis Mina, 1963'te başından geçenleri anlattı...

"Komünist olduğum gerekçesiyle 1963'te Atina'ya sokulmamış, sınırdışı edilmiş, Kıbrıs'a geri gönderilmiştim..."

Türkiye'ye sokulmayan Kıbrıslıtürk solcuların yaşadıklarını, yıllar önce Kıbrıslırumlar da yaşamış... Onlar da "komünist" oldukları gerekçesiyle Yunanistan'a sokulmayıp sınırdışı edilmişler... Çok değerli arkadaşımız Pandelis Mina, 1963'te başından geçenleri anlattı... Kendisi de 1963 yılı Ağustos ayında "komünist" olduğu gerekçesiyle Yunanistan'a sokulmamış ve sınırdışı edilmiş. Ancak bu konuda sessiz kalmamış, döner dönmez başından geçenleri her tarafa duyurmuş, bununla mücadele etmiş ve nihayetinde öğrenimini sürdürmek üzere Atina'ya 'eri dönebilmiş...
Bu konuda başından geçenleri "Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler" başlıklı sayfamız için kaleme almasını istedik, o da bizi kırmayarak yazdı...
Son dönemde Abdullah Korkmazhan, Ali Kişmir, Ali Bizden, Okan Dağlı gibi Kıbrıslıtürk aydınlar, "güvenlik tehdidi arzettikleri" iddiasıyla Türkiye'ye sokulmayarak gerisin geri Kıbrıs'a gönderilmişlerdi... Kıbrıslıtürk yetkililer ise bu durumu "normal" karşılayarak, kendi yurttaşlarının bu şekilde muamele görmesine herhangi bir ciddi tepki koymamışlar, isteyenin TC Büyükelçiliği'ne giderek "kara liste"de olup olmadığını öğrenebileceğini ifade ettikleri "açıklamalar"da bulunmuşlardı...
Pandelis Mina, bu olayları yakından takip eden birisi olarak bizimle kendi öyküsünü paylaştı ve "güvenlik tehdidi oluşturduğu" iddiasıyla Türkiye'ye sokulmayan ve sınırdışı edilen Kıbrıslıtürk aydınlara her platformda seslerini yükseltmeleri çağrısında bulundu.
Pandelis Mina arkadaşımızın İngilizce olarak kaleme aldığı yazıyı okurlarımız için Türkçeleştirdik... Pandelis Mina şöyle yazdı:
"29 Ağustos 1963 tarihinde Mağusa'dan Pegasus gemisine binmiştim, Atina'da yüksek öğrenime gitmek üzere... 18 yaşındaydım, Mağusa/Maraş'ta liseden henüz mezun olmuştum... 31 Ağustos 1963 tarihinde ise Mağusa limanına geri dönmüştüm, bu kez Hermes gemisiyle geriye gönderilmiştim ve babamı sokaklarda bulunan bir paralı telefondan aramıştım...
Zavallı babam, "Atina nasıldır?" diye sormuştu... Ben ise "Mağusa limanındayım, lütfen bir taksi bulup gel beni al ve sana o zaman ne olduğunu izah edeceğim" dediğimde babam şoke olmuştu, çok utanıyordum, ağlıyordum ancak bu durumla savaşmakta da kararlıydım... Sınırdışı edilme öyküm ve onunla mücadelem de böyle başlamıştı işte...
Pegasus ile Hermes, yepizyeni Yunan gemileriydi, henüz denize indirilmişlerdi, hem içleri, hem de dışları birbirinin aynısıydı... Benim için trajik bir irniydi – sanki de hiç gemi değiştirmemiştim – ancak kendi kendime sürekli hatırlatmam gerekiyordu ki rüyalarımın şehrine doğru gitmiyordum – o dönem Atina için böyle hissediyordum – ancak köyüme dönüyordum, babamla yüzleşmeye... Babam benim Atina'ya gitmemi istememişti, akrabalarımızın bulunduğu Londra'ya göndermek istemişti beni fakat ben Atina'ya gitmek istemiştim ve onu hem çalışıp hem de öğrenimimi sürdüreceğim konusunda ikna etmiştim...
İlk sigaralarımı geriye dönüşte böylece satın almıştım, ilk kez sigara içiyordum hayatımda... Ve ancak 1980'li yıllarda sigarayı bırakacaktım...
Benim öyküm aslında tam bir Aziz Nesin öyküsü gibidir. Ahna köyünden bir köy çocuğu, Pileli bir kunduracının oğluydum, Maraş'ta daha liseyi bitirmeden önce, Atina'da ulusal güvenlik için tehlike oluşturmaya başlamıştım... (Ve daha sonra ortaya çıkacağı gibi, aynı zamanda "kraliyet ailesinin güvenliği için de bir tehdit" oluşturmaktaymışım...)
Önce pasaportuma "GİRİŞ" mühürü vurulmuştu Yunanistan'da ve sonra bunun üzerine çapraz çizgiler çekilerek altına da "deported as persona non grata" yani "istenmeyen şahıs olarak sınırdışı edilmiştir" diye yazılmıştı... Bu pasaport bana ileriki dönemde de sorun yaratacaktı...
Örneğin Aralık 1969'da Dover'den gerisin geri Fransa'ya sınırdışı edilecektim çünkü Britanyalılar'ı Yunanistan'dan yalnızca siyasi görüşlerim nedeniyle sınırdışı edildiğim, herhangi bir "yıkıcı faaliyetim" nedeniyle sınırdışı edilmediğim konusunda ikna edememiştim. Tüm bunları iyice anlayabilmek için insanın o dönemin "soğuk savaş" dönemi olduğunu, öylesi bir atmosferin hakim olduğunu falan hatırlaması gerekiyor...
Daha önce birkaç aylığına Paris'te bulunmuştum, bu da gerek Fransa'da, gerekse diğer Avrupa ülkelerinde kitlesel öğrenci "başkaldırılarının" (veya bazılarının dediği gibi "devrim"in) olduğu dönemden yalnızca bir yıl sonrasına rastlıyordu. Ne yazık ki bu "tarihi pasaport", işgal altındaki Ahna'da bulunan evimizde kaldı ki orası artık "askeri bölge" olduğu için hiçbir şekilde Ahna'ya gidilemiyor...
Peki ama Yunanistan'ın ulusal güvenliğine yönelik bir "tehdit" haline nasıl gelmiştim? Sözünü ettiğim dönem, Yunanistan'ın Nazi Almanyası tarafından işgal edildiği dönemden çok daha fazla sayıda insanın öldürülmüş olduğu korkunç bir iç savaşın sona ermesinden yalnızca 14 sene sonraydı...
Yunanistan bir polis devleti olmuştu, batılı bir demokrasi kisvesi altında sahte bir demokrasiydi, binlerce siyasi tutuklu vardı ülkede. Rejimin desturu "kim bizimledir, kim bize karşıdır" şeklindeydi ve dolayısıyla bir "komünist", "yıkıcı bir eleman"dı, bir "casus"tu vesaire vesaire...
O günlerde Yunanistan'da EDA diye bir parti vardı ki bunu "Birleşik Demokratik Sol" olarak çevirebiliriz. Bu partiyle ilgisi ya da teması olan herhangi bir kişi, yalnızca partinin gazetesi "Avgi"yi okuyor olsanız bile gizli bir "kayıt" altına alınmanıza ve ömrünüz boyunca bu kaydın sizi izlemesine yol açmaktaydı – bir "dışlanma"ya neden oluyor, kariyerinde veya başka herhangi bir alanda ilerlemesini engelliyordu... İşte bu nedenle pek çok Yunan, Almanya ve diğer ülkelere göç etmekteydi...
Yasal bir parti olan EDA, doğru veya yanlış (bana göre yanlıştı bu), o günlerde yasadışı olan KKE'nin (Yunanistan Komünist Partisi'nin), "yasal yüzü" olarak addedilmekteydi rejim tarafından ve "Avgi" gazetesi de komünist bir gazete olarak muamele görmekteydi.
Nisan 1963'te okul gezisiyle Atina'ya gitmiş olan Pandelis Mina yani ben, ömür boyu arkadaşım olacak olan Yorgos Elefteriu ile birlikte "Avgi" gazetesinin ofisini ziyaret etmiştik, insanlarla sohbet etmiş, dost olmuştuk ve hatta bu gazete bu ziyaretimizi yayınlamıştı da ki bu da bazılarını kaygılandırmıştı... Biz ise Pandelis ve Yorgos olarak hiç de kaygılı değildik. Çünkü inançlarımızı gizlemiyorduk. Bundan onur duyuyorduk ve mutluyduk...
İşte Pandelis Mina'yı yani beni Yunanistan'a yönelik "milli bir güvenlik tehdidi" haline getiren buydu... Hakkımdaki gizli "kayıtlar", Yunan "gizli servisleri" tarafından tutuluyordu ve ister Yunanistan, ister Kıbrıs'ta yaptıklarım kayıt altına alınıyordu... Bu, Kıbrıs'ta askere gitmeme ve sonrasında da İngiltere'ye gitmeme kadar devam edecekti – bunlarda hiçbir sır yoktu ki, siyasi ve ideolojik görüşlerim ortadaydı ancak tüm bunlar korkunç biçimde çarpıtılmaktaydı...
Kısa gözaltı ve sınırdışı edilmem esnasında yetkili polis görevlisi bana Kıbrıs'a döner dönmez derhal bir gazetede bir açıklama yayınlamamı ve "Komünist Partisi"ni kınamamı (benim durumumda AKEL manasına gelecekti bu) "tavsiye" etti. Eğer böyle yapacak olursam, "herşeyin yolunda gideceği" konusunda bana güvence de vermekteydi...
Kıbrıs'a döner dönmez, bunun tam tersini yaptım. Onları kınadım ve bana yaptıklarını ortaya döktüm. Bir daktilom vardı ve bütün bün çalışarak öykümü kaleme aldım ve her tarafa gönderdim...
O günlerde Mağusa AKEL Bölge Sekreteri olan rahmetlik Mihalis Pumburis, tüm bu süreçte yanımda duracaktı... O günlerde AKEL Genel Sekreteri olan Ezekias Papayuannu da Temsilciler Meclisi'nde benim sınırdışı edilmemle ilgili bir soru soracaktı. O günlerde Dışişleri Bakanı olan Spiros Kiprianu, "bu konuya bakacağı" yönünde bir yanıt vermişti.
Yunanistan'da ise Avgi, öyküme bir tam sayfa yer vermişti – ortaya da bir fotoğrafımı koymuştu. O günlerde gazeteler henüz büyük formatta basılmaktaydı... Geçmiş ziyaretimden edindiğim dostlar da bana yardımcı oldular ve bu arkadaşlık, tüm hayatıma damga vuracaktı...
Gerek Yunanistan, gerekse Kıbrıs'ta başka gazeteler de durumumla ilgili daha kısa yazılar yazdılar. Sınırdışı edilmemle ilgili en az 50 tane haber çıktığını hesaplamıştım o günlerde...
Yunanistan'daki öğrenci ve gençlik örgütleri de sınırdışı edilmemi protesto eden açıklamalar yapmışlar ve derhal Atina'ya geri dönerek öğrenimime devam etmemin sağlanmasını talep etmişlerdi...
Yunanistan parlamentosundaki milletvekilleri de hükümetin bakanlarına sık sık benim durumumu sormaktaydı... Kısacası, siyasi gelişmeler ve hükümet değişikliği ardından, Atina'ya dönmeme izin verilecekti...
Atina'ya döner dönmez EDA merkez ofisinde istihdam edilecektim, onların Dış İlişkiler Bürosu'nun bir üyesi olarak. Buradaki esas görevimiz, yabancı dillerde enformasyon bültenleri üretmek ve bunları yabancı ülkelerdeki insanlara posta yoluyla göndermekti – bültenlerde siyasi tutuklular ve Yunanistan'daki durumla ilgili son durum hakkında bilgiler bulunmaktaydı.
Bir sene kadar sonra ise beni Avgi gazetesine gönderdiler, altı genç insan arasındaydım, gazeteci olarak eğitilmek üzere Avgi'ye gönderilmiştim... 21 Nisan 1967 darbesi beni o gazetede çalışırken bulacaktı...
Cunta, Avgi'yi kapatacak ve mallarına el koyacaktı. Başka bazı gazeteler de kapatılacaktı... Tüm bunlara rağmen yaptıklarımdan hiçbir zaman pişman olmadım. Direnişimle, sınırdışı edildiğim talihsizliği bir nimete dönüştürmüştüm...
Bu öyküyü Türkiye'nin kendilerini sınırdışı edip ülkeye girmelerini yasakladığı Kıbrıs'ın kuzeyinden Kıbrıslı kardeşlerimiz için paylaştım... Kendinizi sessizliğe gömmeyiniz. Sesinizin her yerde duyulmasını sağlayınız, buna Türkiye de dahildir, eminim ki orada da pek çok insan sizi destekleyecektir..."
(Pandelis Mina'nın İngilizce olarak kaleme aldığı yazıyı Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

Gazete küpürü hakkında:
Gazetede şöyle yazıyor: "İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Bay Panayiotopulos'un kararıyla, Kıbrıslı öğrenci Pandelis Mina'ya Atina Üniversitesi'nde öğrenim görmek için Yunanistan'a giriş izni verilmiştir. Geçtiğimiz Ağustos ayında polis Mina'yı komünist olması nedeniyle Kıbrıs'a dönmeye zorlamıştı..."

(YENİDÜZEN – Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler – Sevgül Uludağ – 13.7.2022)

https://www.yeniduzen.com/komunist-oldugum-gerekcesiyle-1963te-atinaya-sokulmamis-sinirdisi-edilmis-kibrisa-ge-19317yy.htm




Απελάσεις από τις «μητέρες πατρίδες» – una fatsa una ratsa…

Sevgul Uludag

caramel_cy@yahoo.com

Τηλ: 99 966518

Πρόσφατα, απαγορεύτηκε η είσοδος στην Τουρκία σε ορισμένους Τουρκοκύπριους διανοούμενους της αριστεράς με τον ισχυρισμό ότι αποτελούν «ανησυχία για την ασφάλεια» για τη χώρα και απελάθηκαν πίσω στο βόρειο τμήμα της Κύπρου σε διαφορετικές ημερομηνίες. Μεταξύ εκείνων στους οποίους «δεν επιτράπηκε να εισέλθουν στην Τουρκία για λόγους ασφαλείας» ήταν ο Ali Kishmir, ο οποίος είναι ο επικεφαλής της συντεχνίας των τουρκοκυπριακών μέσων ενημέρωσης και τύπου BASIN-SEN, ο Abdullah Korkmazhan που είναι ο ηγέτης του Sol Hareket (Αριστερή Κίνηση), ο Ali Bizden ο οποίος ήταν σύμβουλος Τύπου του τέως Τουρκοκύπριου ηγέτη Mustafa Akinci, και ο Ahmet Cavit An που είναι ερευνητής-συγγραφέας…
Ο Παντελής Μηνά, όταν διάβασε τις ειδήσεις για αυτές τις απελάσεις, μου είπε ότι και αυτοί είχαν παρόμοιες εμπειρίες τη δεκαετία του 1960, όταν μερικές φορές απαγορευόταν η είσοδος στην Ελλάδα σε Ελληνοκύπριους αριστερούς και τους απέλαυναν από την Ελλάδα!
Του ζήτησα να γράψει τη δική του εμπειρία και το έκανε με προθυμία… Σήμερα θέλω να μοιραστώ μαζί σας αυτά που έγραψε ο αγαπημένος μας φίλος Παντελής Μηνά… Αυτή τη στιγμή ζει στο Λονδίνο και είναι διαχειριστής της ομάδας All UK Cypriots (Ελληνοκύπριοι, Τουρκοκύπριοι και όλοι) στα μέσα κοινωνικής δικτύωσης…
Ο Παντελής Μηνά έγραψε τα ακόλουθα:
«Στις 29 Αυγούστου 1963 επιβιβάστηκα στο πλοίο Πήγασος από την Αμμόχωστο για να πάω στην Αθήνα για σπουδές. Ήμουν 18 χρονών και μόλις είχα τελειώσει το λύκειο στην Αμμόχωστο. Στις 31 Αυγούστου 1963 ήμουν πίσω στο λιμάνι της Αμμοχώστου, με έφερε πίσω ένα πλοίο που ονομαζόταν Ερμής και καλούσα τον πατέρα μου από ένα τηλεφωνικό θάλαμο.
Ο καημένος ο πατέρας μου είπε «πώς είναι η Αθήνα;». Σοκαρίστηκε όταν του είπα, σχεδόν ντροπιασμένος και κλαίγοντας, αλλά απόλυτα αποφασισμένος να πολεμήσω, «Είμαι στο λιμάνι Αμμοχώστου, σε παρακαλώ βρες ένα ταξί και έλα να με πάρεις και θα σου εξηγήσω...» Έτσι ξεκίνησε η ιστορία της απέλασης μου και του αγώνα μου.
Το Πήγασος και το Ερμής ήταν ολοκαίνουργια ελληνικά σκάφη, πρόσφατα δρομολογημένα, πανομοιότυπα εσωτερικά και εξωτερικά. Ήταν τραγική ειρωνεία για μένα που ένιωθα σαν να μην είχα αλλάξει πλοίο, αλλά υπενθύμιζα στον εαυτό μου ότι δεν πήγαινα στην πόλη των ονείρων μου – έτσι ένιωθα τότε για την Αθήνα – αλλά επέστρεφα στο χωριό μου για να αντιμετωπίσω τον πατέρα μου που δεν ήθελε να πάω στην Αθήνα γιατί ένιωθε καλύτερα να με στείλει στο Λονδίνο όπου είχαμε συγγενείς. Εγώ όμως επέμενα να πάω στην Αθήνα και τον διαβεβαίωσα ότι θα δούλευα και θα σπούδαζα ταυτόχρονα...
Τότε ήταν που αγόρασα τα πρώτα μου τσιγάρα, στο δρόμο της επιστροφής και κάπνισα για πρώτη φορά... Το σταμάτησα μόλις τη δεκαετία του 1980.
Η ιστορία μου είναι στην πραγματικότητα σαν μια ιστορία του Aziz Nesin. Ένα χωριατόπαιδο από την Άχνα, ο γιος παπουτσή από την Πύλα, είχα μόλις τελειώσει το λύκειο στην Αμμόχωστο και είχα ήδη γίνει επικίνδυνος για την εθνική ασφάλεια στην Αθήνα (και μάλιστα, όπως αποδείχθηκε αργότερα «απειλή για την ασφάλεια της βασιλικής οικογένειας...»)
Πρώτα στο διαβατήριο μου μπήκε η σφραγίδα «ΕΙΣΟΔΟΣ» στην Ελλάδα και μετά διαγράφτηκε και από κάτω έγραφε «απελαθείς ως persona non grata». Αυτό το διαβατήριο αργότερα μου προκάλεσε μερικές φορές προβλήματα.
Τον Δεκέμβριο του 1969, για παράδειγμα, απελάθηκα στο Dover πίσω στη Γαλλία γιατί δεν μπορούσα να πείσω τους Βρετανούς ότι απελάθηκα από την Ελλάδα αποκλειστικά για τις πολιτικές μου πεποιθήσεις και όχι για οποιαδήποτε «ανατρεπτική δραστηριότητα». Για να το καταλάβει κανείς αυτό, πρέπει να έχει κατά νου το κλίμα της εποχής με τον «ψυχρό πόλεμο» και τα υπόλοιπα.
Προηγουμένως ήμουν στο Παρίσι για μερικούς μήνες και αυτό ήταν μόνο ένα χρόνο μετά τη μαζική φοιτητική «εξέγερση» (ή «επανάσταση» όπως την αποκαλούσαν ορισμένοι), στη Γαλλία και σε άλλες ευρωπαϊκές χώρες. Δυστυχώς, το «ιστορικό διαβατήριο» έμεινε στο σπίτι μας στην κατεχόμενη Άχνα, που πλέον είναι απαγορευμένη «στρατιωτική ζώνη».
Πως, λοιπόν, έγινα «απειλή» για την εθνική ασφάλεια της Ελλάδας; Μιλούμε για μια εποχή μόλις 14 χρόνια μετά το τέλος ενός φρικτού εμφυλίου πολέμου κατά τον οποίο σκοτώθηκαν περισσότεροι άνθρωποι παρά στη διάρκεια της γερμανο-ναζιστικής κατοχής της χώρας.
Η Ελλάδα ήταν ένα αστυνομικό κράτος, με χιλιάδες πολιτικούς κρατούμενους με το πρόσχημα της δυτικής δημοκρατίας – μιας ψευδοδημοκρατίας. Το αξίωμα του καθεστώτος ήταν «όποιος δεν είναι μαζί μας είναι εναντίον μας» και, επομένως, «κομμουνιστής», «ανατρεπτικό στοιχείο», «κατάσκοπος», «σλαβόφιλος» και άλλα παρόμοια.
Στην Ελλάδα, τότε, υπήρχε ένα κόμμα με το όνομα ΕΔΑ, που μεταφράζεται «Ενωμένη Δημοκρατική Αριστερά». Οποιοσδήποτε με οποιεσδήποτε διασυνδέσεις ή επαφές με αυτό το κόμμα, ακόμα κι αν σε έβλεπαν να διαβάζεις την εφημερίδα του «Αυγή», αποκτούσε ένα μυστικό «φάκελο» που τον ακολουθούσε για το υπόλοιπο της ζωής του ως ένα είδος «στίγματος» και τον απέτρεπε από οποιαδήποτε πρόοδο στην καριέρα του και οτιδήποτε άλλο. Γι αυτό πολλοί Έλληνες μετανάστευσαν στη Γερμανία και σε άλλες χώρες.
Αν και ένα νομίμως υπάρχον κόμμα, η ΕΔΑ, δικαίως ή αδίκως (αδίκως κατά τη γνώμη μου), αντιμετωπιζόταν από το τότε καθεστώς ως το «νόμιμο πρόσωπο» ή την απόκρυψη του τότε εκτός νόμου ΚΚΕ (Κομμουνιστικό Κόμμα Ελλάδος) και η «Αυγή» αντιμετωπιζόταν ως κομμουνιστική εφημερίδα.
Τον Απρίλιο του 1963, ενώ βρισκόμουν στην Αθήνα με τους συμμαθητές μου από το σχολείο, εγώ και ο διαχρονικός μου φίλος, Γιώργος Ελευθερίου, επισκεφτήκαμε τα γραφεία της «Αυγής», κουβεντιάσαμε με κόσμο, κάναμε φίλους και μάλιστα η εφημερίδα δημοσίευσε κάτι για εκείνη την επίσκεψη, το οποίο ακολούθως ανησύχησε κάποιους. Εμείς δεν ανησυχήσαμε. Δεν κρύψαμε τα πιστεύω μας. Ήμασταν περήφανοι και χαρούμενοι.
Αυτό είναι που με έκανε «απειλή για την εθνική ασφάλεια» στην Ελλάδα. Ο μυστικός μου «φάκελος» που κρατούσαν οι ελληνικές «μυστικές υπηρεσίες» και με ακολουθούσε σε οτιδήποτε κι αν έκανα στην Ελλάδα ή στην Κύπρο, μέχρι που υπηρέτησα στην Κυπριακή «Εθνική Φρουρά» και λίγους μήνες αργότερα έφυγα για την Αγγλία, δεν περιείχε κανένα απολύτως μυστικό, εκτός από τις πολιτικές και ιδεολογικές μου πεποιθήσεις (διαστρεβλωμένες φυσικά με τερατώδες τρόπο).
Στο διάστημα της σύντομης κράτησης και απέλασης μου με «συμβούλεψε» ο επί καθήκοντι αστυνομικός μόλις επιστρέψω στην Κύπρο να δημοσιεύσω δήλωση στον τύπο, αποκηρύσσοντας «το Κομμουνιστικό Κόμμα» (προφανώς στην περίπτωση μου εννοούσε το ΑΚΕΛ). Με διαβεβαίωσαν ότι αν το έκανα αυτό «όλα θα ήταν εντάξει».
Μόλις επέστρεψα στην Κύπρο, έκανα το αντίθετο. Τους απαρνήθηκα και τους εξέθεσα αυτούς και αυτά που μου έκαναν. Είχα μια γραφομηχανή και δούλευα συνεχώς σε πλήρες ωράριο και υπερωρίες στέλνοντας επιστολές με την ιστορία μου προς όλες τις κατευθύνσεις.
Στο πλευρό μου στάθηκε ο αείμνηστος Μιχάλης Πουμπουρής, τότε Επαρχιακός Γραμματέας του ΑΚΕΛ Αμμοχώστου. Ο αείμνηστος Εζεκίας Παπαϊωάννου, τότε Γενικός Γραμματέας του ΑΚΕΛ, έθεσε ερώτηση στη Βουλή σχετικά με την απέλαση μου. Ο Σπύρος Κυπριανού, τότε Υπουργός Εξωτερικών, απάντησε ότι «θα το εξετάσει».
Στην Ελλάδα, η Αυγή αφιέρωσε μια ολόκληρη σελίδα στην ιστορία μου με τη φωτογραφία μου στη μέση (σε μια εποχή που οι εφημερίδες είχαν το μεγάλο σχήμα). Οι καλοί φίλοι που έκανα στη διάρκεια της προηγούμενης επίσκεψης μου με βοήθησαν και αυτή η φιλία σημάδεψε όλη μου τη ζωή.
Άλλες εφημερίδες, τόσο στην Ελλάδα όσο και στην Κύπρο, είχαν επίσης μικρότερες αναφορές για την περίπτωση μου. Είχα μετρήσει περισσότερες από πενήντα περιπτώσεις δημοσιότητας για την απέλαση μου.
Φοιτητικές και νεανικές οργανώσεις στην Ελλάδα εξέδωσαν ανακοινώσεις διαμαρτυρίας απαιτώντας την επιστροφή μου στην Αθήνα για να προχωρήσω με τις σπουδές μου.
Μέλη της Ελληνικής Βουλής έθιξαν επανειλημμένα το θέμα στους υπουργούς της κυβέρνησης. Για να μην μακρηγορώ, μετά από πολιτικές εξελίξεις και την αλλαγή κυβέρνησης, μου επέτρεψαν να επιστρέψω στην Αθήνα.
Μόλις επέστρεψα στην Αθήνα, προσλήφθηκα στα κεντρικά γραφεία της ΕΔΑ, ως μέλος του Γραφείου Εξωτερικών τους. Η κύρια δουλειά μας ήταν να παράγουμε και να αποστέλλουμε ταχυδρομικώς ενημερωτικά δελτία σε ξένες γλώσσες ενημερώνοντας ανθρώπους σε ξένες χώρες για τους πολιτικούς κρατούμενους και την όλη κατάσταση στην Ελλάδα.
Περίπου ένα χρόνο αργότερα με έστειλαν στην Αυγή ως μέλος μιας ομάδας έξι νέων για να εκπαιδευτώ ως δημοσιογράφος. Το στρατιωτικό πραξικόπημα της 21ης Απριλίου 1967 με βρήκε να δουλεύω σε εκείνη την εφημερίδα.
Η χούντα έκλεισε την Αυγή και κατάσχεσε την περιουσία της. Έκλεισαν και κάποιες άλλες εφημερίδες. Ανεξάρτητα από αυτό, δεν μετάνιωσα ποτέ για αυτό που έκανα. Με την αντίσταση μου μετέτρεψα την ατυχία της απέλασης μου σε ευλογία.
Μοιράζομαι αυτήν την ιστορία προς όφελος των συν-Κυπρίων στη βόρεια Κύπρο που αντιμετωπίζουν απελάσεις και απαγόρευση από την Τουρκία. Μην αποσύρεστε σιωπηλά. Υψώστε τη φωνή σας για να ακουστείτε παντού, συμπεριλαμβανομένης της Τουρκίας, όπου είμαι σίγουρος ότι υπάρχουν πολλοί άνθρωποι που θα σας στηρίξουν».


Για κάτω από τη φωτογραφία από το απόκομμα της εφημερίδας:

Απόκομμα εφημερίδας της 30ης Νοεμβρίου 1963 που λέει: «Με απόφαση του Υφυπουργού Εσωτερικών κ. Παναγιωτόπουλου επετράπη στον Κύπριο φοιτητή Παντελή Μηνά να εισέλθει στην Ελλάδα για να σπουδάσει στο Πανεπιστήμιο Αθηνών. Τον περασμένο Αύγουστο η αστυνομία είχε ανάγκασε τον Μηνά να επιστρέψει στην Κύπρο λόγω του ότι ήταν κομμουνιστής».
Προφανώς, αυτή η δεξιά εφημερίδα λέει επίτηδες «ήταν»...


(*) Article published in POLITIS newspaper on the 14th of August 2022, Sunday.
https://politis.com.cy/apopseis/stiles/509763/una-fatsa-una-ratsa
✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Birçok Türkçe konuşan Kıbrıslının aynası: Niyazi Kızılyürek (2)

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — June 19th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (19.06.2022) – Ne yazmıştım daha önceki “Birçok Türkçe konuşan Kıbrıslının aynası: Niyazi Kızılyürek” yazımda? “Ortalama bir Rumca konuşan Kıbrıslıya Kıbrıs sorununun sebebi nedir diye sorarsanız size ‘Türkçe konuşan Kıbrıslıların herşeyi istemesi’ diye cevap verecektir”. Bu yazıyı yazmama neden olan şey ise, Avrupa Parlamentosu milletvekili Niyazi Kızılyürek’in “yasalar” gereği milletvekili seçildikten…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Türkiye Yunan uçağı mı vurur, işgal bölgesini mi “ilhak” eder?

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — June 12th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (12.06.2022) – Yunanistan’a gittiğinizde yaşamanız gereken bir deneyim de sabah ya da akşam farketmeksizin haber kanallarını açıp bakmanız. Çünkü göreceğiniz şey yedi gün yirmidört saat Türkiye ile ilgili haberler olacaktır. Neredeyse her gün Türk jetlerinin Yunan adalarını taciz ettiği haberleri veya herhangi bir Türk’ün Yunanistan hakkında söyledikleri haber oluyor… Kaç…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

“Akritas masalı” ile kirlenmiş zihinler

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — June 5th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (05.06.2022) – Yıl 2004… Benim Kıbrıs’ın özgür bölgelerinde “Türk seviciler” olarak adlandırdığım bir grup sözde entellektüelin arasında bulunan Makarios Drusiotis Kıbrıs’ın işgal bölgelerinde bir programda şöyle diyor: “Akritas Planı olan birşeyler değildir, yapılması tasarlanan şeylerdir. Ve soykırım gibi bir olaya bir gönderme yapmıyor. Bu, Yorgacis’in aptal bir taslak planıydı.” Drusiotis’i…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

‘Emekli ikramiyesi’ için değil, gençlerin kendi gelecekleri için mücadele

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — May 30th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (30.05.2022) – Bu Memleket Bizim Platformu… Toplumsal Varoluş Platformu… Demokrasi ve İrade Platformu… Çözüm ve Barış Platformu… Birleşik Kıbrıs Platformu… Toplumsal Hareket Platformu… Sendikal Platform… Ve daha onlarcası… Bu yazdıklarım hafızamda olanlar değil, otuz saniyemi vererek yaptığım araştırma sonucunda karşıma çıkanlar. Hepsinin içinde aynı particikler, aynı sendikacıklar, aynı örgütcükler. “Kombinler”…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

İşgale karşı mücadeleye “ırkçılık” çamuru

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — May 22nd 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (22.05.2022) – “İşgalci Türkiye Kıbrıs’tan defol” yazıyordu pankartta… Gençlerin açtığı o güzel pankart ortalığı darmadağın etmeye yetti. “İşgal”i dile getirmeleriyle birlikte işgal rejimi altında kurulmuş siyasi parti ve örgütlerin hepsi sırtını dönüverdi bu gençlere. Bundan tam bir sene önce 23 Mayıs 2021 tarihli “İllegal yerleşikleri savunmak insanlığa karşı işlenen suçtur”…

Continue reading

✇ Union of Cypriots – Ένωσις Κυπρίων – Kıbrıslılar Birliği

Kıbrıslıların mücadelesinde “uluslararası hukuk” neden önemlidir?

By Union of Cypriots - Kıbrıslılar Birliği - Ένωσις Κυπρίων — May 16th 2022 at 09:10
Oz Karahan – Avrupa Gazetesi (16.05.2022) – İşgal, yerleşimci sömürgeciliği, savaş suçları, insanlığa karşı işlenmiş suçlar… Bu terimler Kıbrıslıların haklı bağımsızlık mücadelelerini kendi toplumuna ve uluslararası topluma anlatırken kullandığı anahtar sözcüklerin birkaçı. Ve bu terimleri bir kısım insanımız kendi kafasına göre anlamsızca kullansa bile hepsinin uluslararası literatürde “bir” anlamı var. O anlamlar ise bu terimlere…

Continue reading

❌