BKP Merkez Yürütme Kurulu, New York’taki 3’lü zirve sonuçlarını değerlendirdi. Görüşmelerin devam edecek olması önemli.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, görüşmelerin Garantörleri de kapsayacak şekilde devam edecek olmasının, olumlu yönde atılmış bir adım olduğunu vurguladı. “ Garantörler Kıbrıs’ta yaşanan trajedinin ana sorumlularıdır “ diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, masaya oturup eteklerindeki taşları dökmeleri, perde gerisinden yürüttükleri faaliyetleri, sorumluluk alarak paylaşmaları, yapıcı davranmaları durumunda Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapabilir “ dedi.
Federal çözüm modeli masadadır.
Görüşmelerin BM Güvenlik Konseyi kararları ve Genel Sekreter Antonio Guterres’in himayesinde devam edecek olması, federal çözüm modelinin ana çerçeveyi oluşturmasını garanti altına aldığını belirten BKP Merkez Yürütme Kurulu, iki devletli çözüm modeli gibi önerilerin zemin bulmasının mümkün olmadığını vurguladı.
BM Genel Sekreteri Antonia Guterres’in iki toplum liderine yeni kapıların açılması gibi güven yaratıcı önlemler sunarak kabul ettirmesinin, sorunun çözümüne yardımcı olacağını dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, ayrıkçılık peşinde koşan statükocuların, BM Genel Sekreterinden gerekli cevabı aldıklarını vurguladı.
Kıbrıs’ta federal çözüm yanlılarına düşen görevin, birlikte mücadele ederek, erken zamanda barışa ulaşmak olduğunu belirten BKP Merkez Yürütme Kurulu, BKP’nin üzerine düşen görevi kararlılıkla yerine getireceğini açıkladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs’ta var olan çözümsüzlüğün, mülkiyet konusunu içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu belirterek, “ çözümsüzlük çözümdür “ siyasetinin, Kıbrıs Türk toplumunu tutsak kılma noktasına taşıdığını vurguladı.
“ Kıbrıslı Rumlara ait mülkler üzerinden ekonomik menfaat sağlayan kesimlerin, tatlı karlarının devamını sağlamak hedefiyle yollara dökülerek, izalasyonları kaldırın ki daha rahat rant sağlayalım yaklaşımı sorunları çözmez “ diyen İzzet İzcan, “ Ayni kesimlerin federal birleşik Kıbrıs yerine, taksim politikalarına destek vermeleri, taleplerinde samimi olmadıklarını göstermektedir “ dedi.
Bulunacak çözüm uluslararası hukuka ters olamaz.
“ Kıbrıs sorunu hukuki değil, siyasi bir sorundur “ yaklaşımının arkasına saklanan statükocu kesimlerin, “ Bulunacak siyasi çözümün uluslararası hukuka ters olamayacağını anlamamakta direnmeleri ve ayrılıkçı rejime sahip çıkmaları, hapishaneleri boylamalarına neden olmaktadır “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs’ta federal birleşik Kıbrıs’ı savunan kesimleri hain diye niteleyenlerin, yurt dışına adım atamaz hale gelmekte olduklarını vurguladı.
İzzet İzcan, gelinin aşamada tek çıkış yolunun görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması, kısa sürede sonuçlandırılarak, uluslararası hukuka uygun davranılması olduğunu belirtti.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Meclis Başkanlığı seçim sonucuna, Başsavcılıktan görüş alacağız diyen UBP-DP-YDP hükümetini, siyasi etikten yoksun, cahilce davranmakla suçladı.
“ 23 nasıl 25 sayısından büyük olabilir? “ diye soran İzzet İzcan, Zorlu Töre’nin ve Meclisin meşrutiyetinin kalmadığını, böyle bir mecliste görev yapmanın darbeci anlayışlara prim vermek olduğunu vurguladı.
Parlamentoda muhalefet yaptığını iddia eden Cumhuriyetçi Türk Partisine düşen görevin, sine-i milliyete dönmek olduğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Kukla bir mecliste, kukla bir muhalefet olmamalısınız “ dedi.
Zorlu Töre’nin Meclis tutanağını kendi lehine düzeltmesinin suç olduğunu belirten İzzet İzcan, bunun Zorlu Töre’nin ne ilk ne de son yasadışı faaliyeti olduğunu vurguladı.
“ Mecliste yaşanan skandallara imza atan milletvekillerinin zerre kadar onuru kalmamıştır “ diyen İzzet İzcan, CTP’nin derhal sine-i millete dönerek, demokrasi mücadelesinin önünü açmasını talep etti.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Meclis Başkanlığı krizinin menfaat, çıkar ve şantaj üzerine kurulu bir oyuna dönüştüğünü belirterek, yaşananların Kuzey Kıbrıs’taki rejimin niteliğini gözler önüne serdiğini vurguladı.
Kendilerine milliyetçi diyen statükocuların, toplumu zerre kadar düşünmediklerini, kendi ikballeri için çalışan çıkar şebekelerine dönüşerek suni krizler yarattıklarını dile getiren İzzet İzcan, “ Tuz kokmuştur, kimin Meclis Başkanı seçileceğinin hiçbir önemi yoktur “ dedi.
Kuzey Kıbrıs’taki kukla yönetim, Ankara’daki AKP iktidarının talimatları ışığında hareket etmekte, Cumhurbaşkanlığında TC Büyükelçisinin katılımı ile toplantılar düzenlemekte olduğunu belirten BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, UBP Milletvekili Zorlu Töre ile Ali Pilli’nin sağlık gerekçesi ile kendi partilerine şantaj yaptıklarını vurguladı.
“ Başbakan Ünal Üstel’in halktan özür dileyip, istifa edeceğine, muhalefeti suçlamaya çalışması siyasi etiğe sığmaz “ diyen İzzet İzcan, toplumun yaşanan siyasi rezilliği yakından izlemesini istedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs Rum tarafıyla gayri resmi toplantıda bir araya gelinebileceğini, ancak taraflar arasında ortak zemin olmadığı için, resmi müzakereye girmelerinin mümkün olmadığını açıklaması, iyi niyetten yoksun, çözüm iradesi olmayan bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
“ Kıbrıs’ta ayrı devlet talep ederek, görüşmelerdeki ortak zemini berhava eden Ankara’daki AKP iktidarı ve statükocu güçlerdir “ diyen İzzet İzcan, “ Hem ortak zemini yok edeceksiniz, hem de zemin yoktur diyerek görüşmelerden kaçacaksınız, böyle tutarsız bir siyaset olamaz “ dedi.
Kıbrıs Türk toplunu rehine olarak kullanmaktan vazgeçin.
Türkiye’deki AKP iktidarının yapmakta olduğu, Akdenizdeki menfaat ve çıkarlarını korumak için Kıbrıs Türk toplumunu rehine olarak kullanmak olduğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bunu açıkça dile getirdiğini belirtti.
“ Kıbrıs Kıbrıslıların ortak vatanıdır “ diyen İzzet İzcan, yapılması gerekenin Kıbrıslı yurtseverlerin BM zeminindeki ortak vatan mücadelesini birlikte vermeleri olduğunu vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda yaptığı konuşma ile Kıbrıs’ta taksim politikasını savunmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ Dış politikada sürekli zigzaklar çizen, tüm komşuları ile kavgalı olan Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ta da ayni uzlaşmaz siyaseti benimsemiştir “ diyen İzzet İzcan, Kıbrıs Türk toplumunun görüşü dahi sorulmadan yapılan bu açıklamalar bizi bağlamamaktadır “ dedi.
Ankara, Kıbrıs Türk toplumunu rehin almıştır.
“ Ankara, Kuzey Kıbrıs’taki yerli işbirlikçileri aracılarıyla, Kıbrıs Türk toplumunu rehin almıştır “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Erdoğan iktidarı kendi çıkarlarını korumak adına, Kıbrıs Türk toplumunu kullanmaktadır “ dedi.
Türkiye’nin Kıbrıs’ta garantörlük hakkı dışında haklarının bulunmadığını dile getiren İzzet İzcan, garanti edilenin Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası, toprak bütünlüğü ve ortak egemenliğini olduğunu vurguladı.
Gelinen aşamada hedefin, BM Güvenlik Konseyi Kararları çerçevesinde görüşme sürecinin başlatılıp, federal birleşik Kıbrıs’a ulaşmak olduğunu belirten BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, bunun dışındaki arayışların Kıbrıs’ı felakete sürükleyeceğini vurguladı.
Çözüm yanlısı kesimleri seslerini yükseltmeye çağıran İzzet İzcan, barış ve özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, insan tacirlerinin Bangladeşli işçileri kaçırıp, işkence yaptığı belgelenmiş olmasına rağmen, polisin neden hiçbir işlem yapmadığını sordu.
“ İşçilere zorla ödendiklerine dair belge imzalatılması karşısında suskun kalan polis, Cypruvex Müdürü Cemal Redif, Mütaahitler Birliği ve işçi simsarı olarak ortaya çıkan şirketler hakkında işlem yapmaması kabul edilemez “ diyen İzzet İzcan, UBP-DP-YDP hükümetinin başlarını kuma sokarak olayı unutturmaya çalıştıklarını vurguladı.
Kıbrıs’ın kuzeyinin insan ticaretinin yapıldığı bir merkez haline dönüştüğünü dile getiren İzzet İzcan, bundan çıkar sağlayan şebekelerin köşe başlarını tuttuğunu ve yetkili makamlar tarafından korunarak milyonlarca dolarlık gelir elde edildiğini belirtti.
600 Bangladeşli işçinin hala daha gayri insani koşullarda yaşatıldığına dikkat çeken BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, ihtiyaç olmadığı halde işçileri kılıfına uydurularak ülkeye getiren şirketler, simsarlar, insan kaçakçıları ve hükümet yetkilileri arasında çıkar ilişkileri olduğunu vurguladı.
Polis ve yargıyı göreve davet eden İzzet İzcan, ülkedeki karanlık merkezlerin kapatılmasını ve yasadışı işlerle uğraşanların yargı önüne çıkartılmasını talep etti.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, tüm dünya ve yurdumuzun barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirterek, Kıbrıs sorununun çözümü ve barışın kökleşmesi için mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerinin belirtti.
Kıbrıslı Rum ve Türk toplumları içindeki milliyetçi ve şoven hareketlerden yararlanan emperyalist güçlerin müdahaleleri sonucu, Kıbrıs sorununun yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edildiğine dikkat çeken BKP Merkez Yürütme Kurulu, tüm barış ve demokrasi güçlerinin birinci önceliğinin erken çözüm ve 46 yıllık bölünmüşlüğün sonlandırılması olduğunu vurguladı.
“Dünyanın jandarmalığına soyunan küresel terörist ABD, petrol uğruna yaptığı katliamlarla küreselleşme, neo-liberalizm ve kapitalizmin yüzünü açıkça ortaya sermektedir. ABD, İsrail ve diğer müttefiklerinin, Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Yemen, Filistin ve diğer bölge ülkelerine yaşattığı dram, bugüne dek yaptıklarının ve bundan sonra yapabileceklerinin somut delilidir” diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, yerel ve evrensel barış güçleri ile birlikte hareket ederek, emperyalist savaşlara ve kapitalist sömürüye karşı mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, BKP’nin, başta Filistin halkı olmak üzere, özgürlük ve barış mücadelesi veren dünya halkları ile dayanışmasını kararlı bir şekilde sürdüreceğini vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Salih Sonüstün, devlet kurumu olan Cypfruvex aracılığı ile insan ticareti yapıldığını belirterek, yaşananların utanç verici olduğunu vurguladı.
İnsan tacirleri aracılığı ile 600 Bangladeşli işçinin kişi başı 8000 Euro alınarak, günde 8 saat çalışmak kaydı ile kalacak yer, asgari ücret teklifi ile sürekli çalıştırılmak üzere ülkeye getirildiğini belirten Salih Sonüstün, buna aracılık edip, yasal düzenlemeleri sağlayan Çalışma Bakanlığının en az Cypfruvex yönetimi kadar sorumlu ve suçlu olduğunu vurguladı.
Bangladeşli işçilerin sağlıksız koşullarda, hayvan barınağı denilebilecek yerlerde, işçi simsarlarına teslim edildiğini, maaşlarının ödenmediğini, dövülüp tehdit edildiğini belirten Salih Sonüstün, sorumluların en erken zamanda yargı önüne çıkartılmasını talep etti.
İstikrar, refah diye propaganda yapan Başbakan Ünal Üstel’e “ Başını soktuğun kumdan çıkar “ çağrısı yapan Salih Sonüstün, Devletin bir an önce bu insanları koruma altına alması, güvenli barınak sağlaması, beslenme ve sağlık hizmeti sunması, adalete erişimlerini sağlayarak, sorumluların mahkum edilmesinin gereklerini yerine getirmesini talep etti.
BKP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hikmet Olgaçer, Türkiye’deki AKP iktidarının Kıbrıslı Türk aydın ve gazetecilere yönelik baskı ve cezalandırma siyasetini kınadıklarını vurguladı.
Toplumun doğru haber alma özgürlüğünü kısıtlamaya dönük olan bu uygulamaların amacının, bireylere gözdağı verip, toplumu bilinçlendirme ve aydınlatma görevini üstlenen insanlarımızı susturmaya dönük olduğunu belirten Hikmet Olgaçer, ülkemizde basın ve ifade özgürlüğünü her koşulda savunacaklarını belirtti.
“ Gazeteci yazar Şener Levent’e yönelik, gıyabında verilen hapis cezası kararını kınar ve dayanışmamızı ifade ederiz “ diyen Hikmet Olgaçer, ülkemizin kurtuluşunun barış, çözüm ve demokraside olduğunu vurguladı.
Toplumun demokratik kurumlarının yaşananlar karşısında duyarsız kalması, bu baskıları daha da cesaretlendirecek gelişmelere sebebiyet verdiğini dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hikmet Olgaçer, Afrika gazetesi ve Şener Levent gibi gazetecilerin verdiği mücadelenin yanında olduklarını vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, BM Genel Sekreterinin üçlü toplantı önerisine olumlu yanıt verme çağrısında bulundu.
Kıbrıs Rum tarafının BM kararları temelinde üçlü görüşmeyi kabul ettiğinin açıklanmasının ardından, topun Kıbrıs Türk tarafında olduğunu dile getiren İzzet İzcan, “ Ayrı devlet talebi arkasına saklanarak, çözüm sürecini engellemeyin “ dedi.
Ankara’daki AKP iktidarının, Kıbrıs sorununu kendi ulusal çıkarları için kullanmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Erdoğan iktidarının baskı ve tehdit içeren dış politikayla, Kıbrıs Türk toplumunun yaşamsal çıkarlarına zarar verdiğini vurguladı.
BM Genel Sekreterinin iyi bir hazırlık yaparak, görüşmeleri BM kararları temelinde, 2017 tarihli Crans Montanada kaldığı yerden başlatmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiren İzzet İzcan, “ Bugüne kadar varılan uzlaşılar dikkate alınarak, federal Kıbrısa ulaşmak tüm Kıbrıslıların çıkarınadır “ dedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, KIB-TEK’te yaşanan krizin sorumlusunun hükümet ve KIB-TEK yönetimi olduğunu belirterek, ülkeyi karanlığa gömen zihniyetin mahkum edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ülke faşist bir anlayışla yönetiliyor.
“ Emekçileri sabotajcı diye nitelendirerek, başarısızlığınızı gizleyemezsiniz “ diyen İzzet İzcan, Teknecik Elektrik Santralinde yakıtın bittiğini, depoların dibinden kirli yakıt çekildiği için 5 jeneratörün arızalandığını, Başbakan Ünal Üstel’in santralde şov yaparak gerçekleri halktan gizlemeye çalıştığını dile getiren İzzet İzcan, ülkenin faşist bir yönetim anlayışı ile yönetildiğini vurguladı.
Yakıt ihalelerinin yapılmadığını, elden alım yapılarak şaibeli alımlar yapıldığını belirten İzzet İzcan, “ Yolsuzluk ve usulsüzlüklerinizi gerçek dışı haberler yayarak gizleyemezsiniz “ dedi.
KIB-TEK özerkleştirilmelidir.
“ KIB-TEK, AKSA’ya peşkeş çekilerek değil, özerkleştirilerek ve çevre dostu yatırım yapılarak kurtarılabilir “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, halkı her gün zehirleyenlerin insanlık suçu işlediğini belirtti.
Belli medya kurumlarının yalan haber yaparak halkı yanıltmaya devam ettiğini dile getiren İzzet İzcan, halkımızın sermaye gruplarının kontrolündeki medya kurumlarına itibar etmemesini istedi.
Ledra Palas bir araya gelen Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partiler, Kıbrıs sorununda önemli bir yer tutan mülkiyet konusunu tartıştılar.
Birleşik Kıbrıs Partisinin ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmede ortak görüş birliğine varılmış ve ortak açıklama kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Kıbrıs sorununun uzamasının mülkiyet meselesini çözümsüz hale getirecek derecede zorlaştığına dikkat çeken partiler, Kıbrıs sorununun çözümünü olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü gelişmenin engellenmesi gerektiğini vurguladılar.
Sorunun siyasi olduğunun unutulmaması üzerinde duran partiler, mülkiyet meselesinin çözümünün Uluslararası hukuk ilkeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve müzakerelerde varılan görüş birlikteliklerine göre, Kıbrıslı göçmenlerin temel insan haklarına uygun, tazminat, takas ve iade yöntemleri temelinde çözüme kavuşturulması üzerinde uzlaştılar.
Kıbrıs sorununun BM gözetiminde çözüme kavuşturulması çağrısında bulunan Kıbrıslı Rum ve Türk siyasi partiler, sorunun erken çözümünü talep ettiler.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesinin 50. yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve “ İki devletli çözüm siyasetinin kalıcı barışı sağlamanın tek yolu olduğunu “ ileri süren tezkereyi reddettiklerini açıkladı.
Tezkerenin kabulünün hemen ardından, UBP’nin benzer bir kararı Kuzey Kıbrıs Meclisinden geçirme çabası içine girmesi, Kıbrıs’taki statükocu kesimlerin, Ankara’daki AKP iktidarının kuyruğundaki maşrapa gibi savrulduğunu gösterdiğini belirten İzzet İzcan,
“ İstediğiniz kararları geçirin, bunların uluslararası hukuk içinde hiçbir geçerliliği yoktur “ dedi.
“ BKP, BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde Birleşik Federal Kıbrıs’ı savunmaya devam edecektir “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, bunun dışındaki arayışların macera olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk toplumu Erdoğan iktidarının oyuncağı değildir.
Türkiye Cumhuriyetini 1959 yılında Zürih’te imzalanan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve yabancı bir ülkeye bağlanmasını yasaklayan antlaşmalara uygun davranmaya çağıran İzzet İzcan, “ Kıbrıs Türk toplumu Ankara’daki Erdoğan iktidarının oyuncağı değildir “ dedi.
Söz ve yetki Kıbrıs Türk toplumundadır.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, BM kararları temelinde görüşme masasını kurma çağrısında bulunan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, bugüne kadar imzalanan antlaşmaların yok sayılamayacağını, AKP iktidarının ilhakçı politikaları karşısında, söz ve yetkinin Kıbrıs Türk toplumunda olduğunu vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, UBP-DP-YDP hükümetinin yolsuzluk batağına batmış, Başbakanından Müdürlerine kadar yasadışı işler çeviren bir yönetim olduğunu vurguladı.
Sadık Gardiyanoğlu istifa etmelidir.
Özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kriminal olaylarla anılıyor olması, Bakanlıkta geçmişte görev yapan bir Müsteşar ve Özel Kalem Müdürünün tutuklanmış olması, görevdeki bakanlık Müdürü ve Özel Kalem Müdürü Oğuz Köse’nin rüşvet suçlamasıyla tutuklanmış olması, Bakanlıkların suç şebekesine dönüştüğünü gösterdiğini belirten İzzet İzcan, “ Zerre kadar utanma duygusu kaldı ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu istifa etmelidir “ dedi.
Nere gitse gelse yargılanacaksınız.
Başbakan Ünal Üstel’in UBP Kurultayında tekrar seçilebilmek için başını kuma soktuğunu, koalisyon ortaklarının yolsuluklarına göz yumduğunu dile getiren İzzet İzcan, Ünal Üstel’e yakınlığı ile bilinen, UBP Girne Kadın Kolları Başkanının diploma yolsuzluğu kapsamında aylarca yurt dışında saklandıktan sonra, gizlice ülkeye sokulması ve polis ve yargının kişiye özel menfaat sağlamak için kullanılmış olması, Kuzey Kıbrıs’taki rejimin iflas ettiğini gösterdiğini vurguladı.
“ Nere gitse gelse yargılanacaksınız “ diyen İzzet İzcan, “ Kıbrıs’taki statükoyu savunanların gerçek yüzü budur “ dedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıslı Rumların malları üzerine inşaat yapan İsrailli iş adamı Aykut’un tutuklanmasının ardından, Kuzey Kıbrıs’ta Kıbrıslı Rumlara ait arazi üzerine konut yapan Alman vatandaşının da gözaltına alınmasının, mülkiyet konusunda yeni bir sürecin başladığını gösterdiğini vurguladı.
Kıbrıs sorununun çözümü değil, hukuk yolu ile hesaplaşmanın gündeme geldiğini belirten İzzet İzcan, zor ve karmaşık bir döneme girildiğini belirtti.
Türkiye’deki AKP iktidarı ve onun Kuzey Kıbrıs’taki temsilcileri aracılığı ile uygulamaya sokulan çözümsüzlük siyasetinin, halkı karanlık bir yola soktuğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıslı Türklerin sanık sandalyesine oturtulmakla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
“ BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde federal çözüme ulaşmaktan başka çare yoktur “ diyen İzzet İzcan, erken çözümle uluslararası hukuk içine girerek mevcut sorunların aşılabileceğini vurguladı.
Gün 24 saat halka yalan söyleyen statükocuların, “ Dut yemiş bülbül “ gibi sustuklarını dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, halkı maceraya sürüklemekte olduklarını vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın, Kıbrıs ve Kıbrıstaki askeri üslerin kendilerine karşı kullanılması durumunda, Kıbrıs’ı hedef yapacaklarını açıklaması, ülkemizin tehlike içerisinde olduğunu gösterdiğini vurguladı.
“ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İsrail ile askeri ve ekonomik ilişki içerisinde olması, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları desteklemeyi gerektirmez “ diyen İzzet İzcan,
“ Gazze’deki savaş, Ortadoğu ve bölge ülkeleri için ciddi tehlikeler içermektedir “ dedi.
Gazze savaşı ile ilgili izlenmesi gereken yolun, BM’lerin ortaya koyduğu ateşkes ve 2 devletli çözüm politikası olması gerektiğini dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, halkımız ve ülkemiz için doğru politikanın bu olduğunu vurguladı.
Kıbrıs’ta bulunan İngiliz üslerinin ayrı bir tehlike içerdiğini belirten İzzet İzcan, Kıbrıs’taki yabancı üslerin kapatılması ve Kıbrıs’ın asker ve silahtan arınmasının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğünü söyledi.
“ Kıbrıs bir barış adası olmalı ve bölgeye istikrar saçmalıdır “ diyen İzzet İzcan, buna ulaşmanın yolunun erken ve kalıcı çözümden geçtiğini vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, ülkede yabancılara karşı gelişen ırkçı davranışların artış gösterdiğini belirterek, gerekli önlemlerin alınmasını talep etti. Ülkenin sorma gir hanına dönüşmesinin bunda önemli payı olduğunu belirten İzzet İzcan, öfkenin sıradan yabancı insanlardan çıkartılmasının kabul edilmez olduğunu vurguladı.
Mağusa’daki Glapsides plaj çalıştırıcısının “ Plaja Pakistanlı ve siyahi kişiler giremez “ diye pankart asıp, yayınlar yapmasının hiçbir şekilde tolere edilemeyeceğini belirten İzzet İzcan, yabancı düşmanlığı ve ırkçı davranışların ülkenin huzuru için büyük bir tehlike olduğunu söyledi.
Nüfus artışı ciddi sorunlara neden oluyor.
Artan nüfusun trafik kazalarında büyük artışlara neden olduğunu dile getiren İzzet İzcan, Gemikonağı’nda suçsuz, günahsız Pakistanlı bir öğrencinin hayatını kaybetmesini buna örnek gösterdi. “ Kuzey Kıbrıs’ın iç hukukuna göre kazaya sebebiyet veren Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu subayın ülkemizde yargılanması mümkün değildir “ diyen İzzet İzcan, içinde bulunduğumuz statükonun güvenlik sorunu yarattığını vurguladı.
“ BKP, her türlü faşist ve ırkçı davranışlara karşı çıkacaktır “ diyen İzzet İzcan, halkımızın demokrasi, eşitlik ve özgürlük içerisinde yaşaması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Ercan Havaalanı sahibi Emrullah Turanlı’nın, 92 Milyon TL’yi bulan elektrik borcunun ödenmemesinin hırsızlık olduğunu açıkladı. Vatandaşın borcunun 675 TL’ye erişmesi durumunda otomatik olarak elektriğinin kesildiğini hatırlatan İzzet İzcan, 5 dönemdir bir kuruş ödemeyen Emrullah Turanlı’nın, Türkiye’deki AKP iktidarı ve UBP-DP-YDP hükümetinden güç aldığını vurguladı.
Elektrik enerjisini kesmek isteyen EL-SEN yetkililerinin karşısına yüzlerce polisin yığılmasının Kuzey Kıbrıs’taki militanist rejimin gerçek yüzünü ortaya koyduğunu belirten İzzet İzcan, demokrasicilik oynayarak sorunları çözmenin mümkün olamayacağını belirtti.
KIB-TEK ile önümüzde duran projenin, özelleştirme adı altında AKP yanlısı bir şirkete verilmesi olduğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Kıbrıs Türk Havayollarında yaptıklarını, KIB-TEK’te de yapmak için yoğun bir çaba sarfedilmektedir “ dedi.
BKP toplumun öncelikli görevinin, halkın malı olması gereken KIB-TEK’in eksiklerini gidererek, sahip çıkılması olduğunu vurgulayan İzzet İzcan, tüm yurtseverleri
EL-SEN’in arkasında durarak işgal mantığı ile hareket eden kesimlere karşı mücadele etmeye çağırdı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Merkez Yürütme Kurulu, 9 Haziran Pazar günü gerçekleşecek olan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde halkımızı sandığa gitmeye çağırdı.
Seçimlerin Kıbrıs Rum tarafı ile bir ilgisi olmadığını, Avrupa Birliğinin seçimi olduğunu dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, katılımın artmasının, AB-Kıbrıs Türk toplumu ilişkilerine olumlu katkı yapacağını vurguladı.
“ Kıbrıs Türk toplumunun geleceği çözüm, barış ve AB üyeliğindedir “ diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, buna karşı çıkan çevrelerin statükodan beslenen kesimler olduğunu belirtti.
BKP’nin Avrupa Sol Partisi’nin gözlemci üyesi olduğunu dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, seçimlere katılan AKEL’in de Avrupa sol partisinin üyesi olduğunu, ortak belirlenen çerçeveci, ekolojik, barışçı ve emekten yana AB politikalarını savunduğunu belirterek, katılanları AKEL listesine oy vermeye çağırdı.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa parlamentosunda temsil edilmesinin önemine vurgu yapan BKP Merkez Yürütme Kurulu, bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, AKEL listesine oy vererek, barış ve birlikte yaşam mücadelesinin yükseltilmesi çağrısında bulundu.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, UBP koalisyon hükümetinin sorunları çözmek yerine, hayvancı ve üreticilerle çatışarak ekonomik kaos yarattığını vurguladı.
Ankara’daki AKP iktidarının peşine takılarak, yüksek faiz ve enflasyon politikalarını takip ederek, hayatı pahalılaştırdığını belirterek, “ Yaşananların tek sorumlusu siyasi iktidardır “ dedi.
Dünyada hiçbir ülkenin üretimi yok ederek kalkınamadığını dile getiren İzzet İzcan, Başbakan Ünal Üstel’in hayvancılarla görüşmekten dahi aciz olduğunu söyledi.
Üretici sektörlerinin girdi maliyetlerini düşürün.
Hükümete üretici sektörlerin girdi maliyetlerini düşürün çağrısında bulunan İzzet İzcan, dışardan et getirerek, ithalata dayalı bir modelle ülkeye ucuzluk getirilmeyeceğini vurguladı.
“ Emek ve üretime dayanmayan bir ekonomik model, ülkede işsizlik ve göçü artırır “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, UBP-DP-YDP koalisyon hükümetini sermayeye hizmet etmekten vazgeçmeye çağırdı.
Başbakan Ünal Üstel’in, Hayvan Üreticileri Birliği ile görüşüp, sorunları çözmesi gerektiğini dile getiren İzzet İzcan, “ Yok bunu da yapamayacaksanız, çekin ve gidin dedi.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs’ta sendikal mücadelenin önderlerinden Ahmet Sadi’ye suikast girişiminin yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, 22 Mayıs 1958 yılında, Kıbrıs’taki toplumları bölmek için kampanya başlatıldığını hatırlatarak, “ Faşist saldırılarla iki toplum birbirine düşürülmüştür “ dedi.
Ahmet Sadi’yi saygı ve özlemle andıklarını belirten İzzet İzcan, Kıbrıslı Türk ve Rum işçilerin birliği için verilen mücadelenin, ülkenin birlik ve bütünlüğünü hedeflediğini söyledi.
“ PEO sendikası Merkez Konseyi üyesi olan Ahmet Sadi silahlı saldırıdan yaralanarak kurtulmuş ve ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı “ diyen İzzet İzcan, “ Ahmet Sadi ömrünün sonuna kadar, dil, din, ırk farkı gözetmeksizin yoksulluğa karşı mücadele etmiştir “ dedi.
Kıbrıs’ta birlikte yaşamı savunan kesimlere karşı yapılan saldırıların amacının ülkeyi bölmek olduğunu anlayan Ahmet Sadi ve arkadaşlarının, canları pahasına taksimcilere karşı savaştığını dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, birleşik federal Kıbrıs kavgasını kararlılıkla sürdüreceklerini ve mutlaka barışa ulaşacaklarını vurguladı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzan, Ersin Tatar’ın “ Muhalefet Ankara’ya bir şey söyleyemediği için bana saldırıyor “ şeklindeki açıklamasının, Kıbrıs konusunda kimin söz ve yetki sahibi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.
Ankara’nın boyunduruğundan kurtulmalıyız.
“ Kıbrıs Türk toplumunun kendi geleceği ile ilgili iradesi, Ankara’nın ipoteği altındadır “ diyen İzzet İzcan, “ Verilmesi gereken esas mücadele, Ankara’nın boyunduruğundan kurtulmak olmalıdır “ dedi.
“ CTP Genel Başkanı Tufan Erhurman “ İraden yoksa istifa et “ şeklinde açıklama yaparak, Ankara’daki AKP iktidarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahalesini göz ardı etmekte ve konuyu basit bir seçim meselesine indirgemektedir “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, rejimi gizleyerek, demokrasicilik oyunu ile Kıbrıslı Türklerin özgürlüğüne kavuşamayacağını vurguladı.
Sorunlar seçimle deği,l çözümle aşılacaktır.
Ülkede yaşanan ekonomik yıkımın temel nedeninin statüko olduğunu dile getiren İzzet İzcan, sorunların çözümünün erken seçimle değil, Kıbrıs’ta federal çözüme ulaşmakla aşılabileceğini, softa şaşırtmasına gerek olmadığını belirterek, federal çözüm yanlısı güçleri birlikte mücadele etmeye çağırdı.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, Ankara tarafından Cumhurbaşkanlığı görevine atanan Ersin Tatar’ın, BM Genel Sekreterin Kişisel Temsilcisi Holguin’in üçlü görüşme önerisini reddetmesini şiddetle reddettiklerini ve bu kararın Kıbrıs Türk toplumunu bağlamadığını vurguladı.
Bu tavrın yok hükmünde olduğunu dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, “ Ersin Tatar Kıbrıs Türk toplumu adına değil, Ankara’daki AKP iktidarı adına konuşmaktadır “ dedi.
BM Güvenlik Konseyi kararlarının esas olduğunu belirten BKP Merkez Yürütme Kurulu, Ersin Tatar’ın, ayrı egemenlik talebi ile BM kararları ve uluslararası hukuka aykırı hareket ettiğini vurguladı.
“ Bayan Holguin’in sivil toplum örgütleri ve halkın çözüm talebini hayata geçirme sorumluluğu liderlerdedir” tavrını desteklediklerini açıklayan BKP Merkez Yürütme Kurulu, görüşme sürecinin en erken zamanda başlayarak, sonuç alınmasını talep etti.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, çözüm ve barışa inanan tüm kesimleri birlikte hareket ederek, ortan vatan mücadelesini yükseltmeye çağırdı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs ziyaretinin önemini vurgulayarak, çözüm sürecinin berhava edilmemesini talep etti.
6 aylık görev süresinin sonuna yaklaşan Holguin’in karar verme aşamasına geldiğini dile getiren İzzet İzcan, Türkiye’deki AKP iktidarı ve Kuzey Kıbrıs’taki statükocu yöneticilerin ayrılıkçı siyasetleri ile bir yere varmanın mümkün olmayacağını vurguladı.
UBP- Tatar ikilisinin Kosova örneğini kendilerine rehber edindiğini, iki ayrı devlet politikasında ısrar ederek süreci akamete uğratma peşinde olduklarını belirten BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, bunun yok olma süreci yaşayan Kıbrıslı Türklerin yaşamsal çıkarlarına zarar vermekte olduğunu vurguladı.
Görüşmeler 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmelidir.
“ Kıbrıs’ta bulunacak çözüm, BM kararları temelinde federal bir çerçevede olmak zorundadır “ diyen İzzet İzcan, “ Görüşmeler 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmelidir “ dedi.
BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellara, statükocu ayrıcalıkların değil, çözüm isteyen Kıbrıs halkının istek ve taleplerini dikkate alması çağrısında bulunan İzzet İzcan, BM kararları temelinde görüşme takviminin ilan edilerek, sürecin başlatılmasını istedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan yayımladığı mesajda, işçi ve emekçinin birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı kutladı.
1 Mayıs’ın, işçi sınıfının her türlü sömürüye karşı direniş ve mücadelesini simgelediğini belirten İzcan, sınıfsız, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadelenin devam etiğini vurguladı.
İzzet İzcan, Emperyalist kapitalizmin her türlü saldırısına karşı direnen, tüm dünya işçi sınıfını ve tüm ezilen halkların şanlı mücadelesini selamladıklarını, uluslararası işçi sınıfı ve ezilen halklar ile dayanışma içerisinde olduklarını vurguladı.
Kıbrıs’ta barış ve sosyalizm için canlarını feda eden işçi sınıfı önderlerini saygı ile andıklarını belirten İzzet İzcan, “ Derviş Ali Kavazoğlu, Kostas Mişaulis, Fazıl Önder ve daha nice işçi sınıfı öncüsü yoldaşımızı katledenler, mücadelemizi geriletmeyi başaramamışlardır. Mücadelemiz güçlenerek devam etmektedir “ dedi.
“ Yurdumuzun bütünlüğünü sağlayıp, tüm Kıbrıslıların insan haklarına saygılı, birlikte özgürce yaşayacağı günlere ulaşmak ve sosyalizm bayrağını açmak temel amacımızdır “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Yaşasın 1 MAYIS, yaşasın Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların ortak vatan yaratma mücadelesi, yaşasın sosyalizm “ dedi.
Birleşik Kıbrıs Partisi kurucularından ve uzun yıllar Parti Meclis üyeliği ve Mali Sekreterlik görevlerinde bulunan Hüseyin Yılmaz Yaşarcan, ölümünün 1. yıl dönümünde mezarı başında anıldı.
Anma etkinliğine Hüseyin Yılmaz Yaşarcan’ın yakınları, dostları ve BKP üyeleri katıldı. Mezara çiçekler konulmasının ardından konuşmalar yapıldı. Törende bir konuşma yapan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Hüseyin Yılmaz Yaşarcan’ı saygı ve özlemle andıklarını, yaşamını barış ve özgürlük mücadelesine adayan Hüseyin Yılmaz Yaşarcan’ın en büyük arzusunun, ülkemize barışın gelmesi olduğunu belirterek, barış mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.
“ Bazı insanlar dünyaya iyilik yapmak için gelirler, giderken de arkalarında iz bırakırlar “ diyen İzzet İzcan, ona ve onun gibi yaşamını eşitlik ve özgürlük mücadelesine adayan tüm yurtseverleri selamladı.
“ Kızıl ışıklar yoldaşın olsun Yaşar Usta “ diyen İzzet İzcan, “ Yarım kalan mücadeleyi tamamlamak için üstümüze düşen görevleri yerine
getireceğiz “ dedi.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Yaşamını barış ve demokrasi mücadelesine adayan Hüseyin Yılmaz Yaşarcan, ölümünün 1. Yıl dönümünde mezarı başında anılacaktır.
Birleşik Kıbrıs Partisi kurucuları arasında bulunan, uzun yıllar Parti Meclisi ve Mali Sekreterlik görevlerini yapan Hüseyin Yılmaz Yaşarcan, 2 Şubat 2024 (Cuma) tarihinde, saat 10:00’da, Lefkoşa Mezarlığında BKP tarafından düzenlenecek törenle anılacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti’nin, Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı önlemler paketinin, ileriye doğru atılmış bir adım olduğunu söyledi.
“ Kıbrıs Türk toplumu, Kıbrıs Cumhutiyeti’nin, eşit kurucu ortağıdır “ diyen İzzet İzcan, önlemler paketinin bir lütuf olarak değerlendirilmemesini istedi.
BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi olarak Kıbrıs’ı ziyaret edecek olan Maria Angela Holgui’nin ülkemize ziyaretiyle, Kıbrıs sorununda bir hareketliliğin beklendiğini dile getiren İzzet İzcan, “ Taraflara çağrımız samimi ve içten davranarak, sürece katkı koymalarıdır “ dedi.
Kıbrıs sorununun çözümünün BM kararları çerçevesinde, federal bir çözüm olacağını belirten BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, iki ayrı devlet gibi ayrılıkçı tezler peşinde koşarak, sürecin berhava edilmemesini istedi.
Kıbrıs Türk toplumunun zor koşullar altında yaşayarak, yok oluş sürecine girdiğini dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, kurtuluşun barış ve özgürlükte olduğunu, statükonun çözüm olamayacağını herkesin anlaması gerektiğini vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan,KKTC hükümeti ile TC hükümeti arasında, Geçitkale Havaalanının tahsisi ve kullanım hakkının Türk Silahlı Kuvvetlerine verilmesine ilişkin protokolün mecliste onaylanmasının, tehlikeli ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ Geçitkale Havaalanının kısa bir süre içerisinde, savaş uçaklarının konuşlanacağı askeri bir üsse dönüşeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın “ diyen İzzet İzcan, “ Bölge, sivillerin hayatını tehlikeye atacak askeri bir hedef haline dönüşecektir “ dedi.
Askeri Havaalanının geliştirilmesi adına bölge sakinlerinin arazilerine el konulmasının kaçınılmaz olacağını dile getiren İzzet İzcan, yurdumuzun barış adası olması için mücadele eden kesimleri, Kıbrıs adasının barut fıçısına dönüştürülmesine karşı çıkmaya çağırdı.
“ Mağusa’ya deniz üssü, Larnaka, Limasol ve Bafa yeni askeri üsler ve İngiliz Dikelya ve Ağrotur üsleri ile Kıbrıs batmayan uçak gemisine dönüştürülmüştür “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Kıbrıs halkının esas düşmanı bu emperyalist üstlerin sahipleridir “ dedi.
Kıbrıs’ın, Kıbrıs halkının ortak vatanı olduğunu belirten İzzet İzcan, ortak vatana silahlanarak değil, birlikte mücadele ederek ulaşılacağını vurguladı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, vicdan-i reddin temel bir insan hakkı olduğunu, insanları yargılayarak hapse göndermekle sorunun çözülemeyeceğini belirtti.
Mustafa Hürben isimli yurttaşın, vicdan-i reddini açıkladığı için Askeri Mahkemede yargılanmasının çağ dışı bir anlayışın ürünü olduğunu dile getiren İzzet İzcan, bu konuda gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını engelleyen
UBP-DP-YDP hükümetinin yaşanacak olanlardan sorumlu olacağını belirtti.
Mecliste gerçekleşen oylamada vicdani reddin yasallaşmasını engelleyen
UBP-DP-YDP hükümet ortakları, bunu “ Ülkede ateşkes koşulları var “ gerekçesine dayandırarak “ Çağdışı bir anlayışı savunmuşlardır “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Para karşılığı bedelli askerlik adı altında bir takım kesimler askerlikten muaf tutulurken, ülkede ateşkes koşulları yokmudur ? “ diye sordu.
“ Mustafa Hürbeni vicdan-i ret hakkı talep etti diye hapse gönderecek devlet, çağdışı kalmış ceberrut bir anlayıştadır “ diyen İzzet İzcan, BKP’nin Mustafa Hürben ve vicdani ret hakkını savunmaya devam edeceğini vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Avukat Akan Kürşat’ın, Kıbrıslı Rumlara ait malların satışına aracılık etmesi ile ilgili olarak İtalya’da tutuklanmasının, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan insanların güvende olmadığını gözler önüne serdiğini vurguladı.
“ Kuzey Kıbrıs’ta var olan arazilerin %80 nin 1974 öncesi Kıbrıslı Rumlara ait olduğu dikkate alındığında, ciddi bir krizle karşı karşıya olduğumuz görülmektedir “ diyen İzzet İzcan, “ Çözümsüzlük çözümdür “ diyerek halkı kandıranların yaşananlardan sorumlu olduklarını belirtti.
Kapitalist düzenlerde mülkiyet hakkının en temel haklardan biri olduğunu dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, bir mülkü asıl sahibinden onaysız alıp satamayacağınız ortada iken, “ Kan döktük aldık bizimdir anlayışı ile hareket eden zihniyet duvara toslamıştır “ dedi.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Türkiye’deki AK Parti iktidarı sakıncalı Kıbrıslı Türkler yaratarak, barış yanlısı kesimlerin Türkiye’ye girişini yasaklarken, Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileri de “ Avrupa Tutuklama Müzekkeresi “ çıkartarak, Rum mülkleri ile ilişkisi olan Kıbrıslı Türkleri aranan suçlular durumuna düşürmesinin yegane sorumlusu, statükoyu savunan, çözümü engelleyen, fetihçi zihniyet sahibi, taksimci kesimler olduğunu vurguladı.
“ Kıbrıslı Türkler için tek bir çıkış yolu vardır, o da ülkenin Federal Birleşik Kıbrıs çatısı altında bütünleştirilerek, uluslararası hukuka uygun, erken ve acil çözümdür “ diyen İzzet İzcan, görüşmelerin 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden acilen başlatılarak sonuçlandırılması çağrısında bulundu.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Maria Angela Holguin’nin BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili temsilci olarak atanmasının, görüşmelerin yeniden başlamasına yönelik atılmış olumlu bir adım olduğunu vurguladı.
BM Genel Sekreterinin Güvenlik Konseyine sunduğu raporda, Kıbrıs’ta son dönemde yaşanan olumsuz gelişmelerden bahsetmekte olduğunu dile getiren İzzet İzcan, bu olumsuzlukları aşmanın yegane yolunun sorunun çözümü yönünde insiyatif almaktan geçtiğini belirtti.
Görüşmelerin 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasının önemine vurgu yapan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, görüşme zemininin BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde ve Guterres önerileri çerçecesinde olması gerektiğini vurguladı.
“ Birleşik Federal Kıbrıs ana hedeftir “ diyen İzzet İzcan, “ Ülkeyi özgürleştirecek olan bu çerçevede atılacak adımlar olacaktır “ dedi.
İki devletli çözüm adı altında, taksimci politikalarla zaman kaybetmenin, Kıbrıs Türk toplumunun menfaat ve çıkarlarına zarar verdiğini dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, barış yanlısı ilerici güçlerin birlikte mücadele ederek, özgür ve bağımsız Kıbrısa ulaşacaklarını vurguladı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Merkez Yürütme Kurulu, katliama dönüşen
İsrail-Filistin savaşının durdurulması çağrısında bulundu.
Filistin halkının İsrail’in kurulduğu 1948 yılından beri katliamlara maruz kaldığını belirten BKP Merkez Yürütme Kurulu, “ BKP, Filistin halkının haklı davasının yanında olmaya devam edecektir “ dedi.
Sivillerin katledilmesini lanetliyoruz.
Hamas’ın sivilleri hedef alan saldırılarını desteklemediklerini, bu yöntemle BKP, Filistin halkının mücadelesine destek olunamayacağını dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, Siyonist İsrail devletinin, Hamas’ın saldırılarını gerekçe göstererek, suçsuz ve günahsız Filistin halkını katletmesini lanetlediklerini vurguladı.
BKP, Filistin halkının kendi devletinin idaresi altında, İsrail devleti ile yan yana, kardeşçe yaşamasının tek çıkar yol olduğunu belirtti.
Büyük Ortadoğu Projesi uygulamaya konulmuştur.
Amerikan Emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesini uygulamaya soktuğu, yanına aldığı devletlerle birlikte, Ortadoğu’daki enerji kaynaklarını kontrol altına almak için, dünyayı yeniden şekillendirmeye çalıştığını vurgulayan BKP Merkez Yürütme Kurulu, İstail’i sürdürdüğü katliamlara son vermeye çağırdı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Basın-Sen Başkanı, gazeteci Ali Kişmir’in düşüncelerinden ötürü Ağır Ceza Mahmekemesinde yargılanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ Kuzey Kıbrıs’taki asker ağırlıklı rejim, toplumu korkutma ve sindirme peşindedir “ diyen İzzet İzcan, “ Ali Kişmir yalnız değildir “ dedi.
Esas yargılanması gerekenler, Kıbrıs Türk toplumunun iradesine müdahale edenlerdir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başta TC Büyük Elçisi, Askeri yetkililer ve UBP Milletvekillerinin toplandıkları Beyaz evi, Genel eve benzetti diye, bir bardak suda fırtına kopartanların, aslında kendi işledikleri suçları örtbas etme çabası içinde olduklarını dile getiren İzzet İzcan, “ Esas yargılanması gereken Kıbrıs Türk toplumunun iradesine müdahale edenlerdir “ dedi.
Kukla rejimler yıkılmaya mahkumdur.
Kukla rejimlerin Karabağda olduğu gibi bir bir yıkıldığına dikkat çeken BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kuzey Kıbrıs’ın demokratik bir hukuk devleti olmadığını ve yıkılmaya mahkum olduğunu vurguladı.
BKP’nin, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren tüm kesimlerin yanında durmaya devam edeceğini belirten İzzet İzcan, “ Ali Kişmir, çoğu kesimlerin cesaret edemediği bir gerçeği, rejimin yüzüne haykırmıştır “ dedi.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Kıbrıs Türk tarafının, BM Genel Sekreteri Antoniu Gutteres’in Kıbrıs konusunda temsilci atamasını geciktirmesinin, kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bu konudaki cevabını geciktirerek, görüşme sürecinin başlamasını engellemektedir “ diyen İzzet İzcan, bundan vazgeçilmesini talep etti
Müzakerelerin yeniden başlatılmasında ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, BM Güvenlik Konseyi kararlarının esas olduğunu, görüşmelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasını talep ettiklerini vurguladı.
Türkiye ve Yunanistan arasında başlayan olumlu gelişmelerin, sevindirici olduğunu dile getiren İzzet İzcan, bunun Kıbrıs sorununun çözüm çabalarıyla desteklenmesinin, her iki toplumun yararına olduğunu söyledi.
Kıbrıslı barış yanlısı parti ve sivil toplum örgütlerine güçlerini birleştirerek, ortak vatan mücadelesini yükseltme çağrısında bulunan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, BKP’nin üstüne düşeni kararlılıkla yapmaya devam edeceğini vurguladı.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın , Kıbrıs sorununun çözüm zeminini ısrarla değiştirme çabası içerisine girmesini reddettiklerini açıkladı.
“ Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma, tehlikeli olduğu kadar, sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlamayacak niteliktedir “ diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıslı Türkler adına konuşma yapma yetkisine sahip olmadığını vurguladı.
Kendi ülkesini açık hava hapishanesine dönüştüren Erdoğan’ın, Kıbrıslı Türkleri yeni maceralara sürüklemeye çalıştığını dile getiren BKP Merkez Yürütme Kurulu, “ Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı çıkmazın derinleşmesine neden olacaktır “ dedi.
Görüşmelerin yeniden başlaması için tarafların yapıcı roller üstlenerek, insiyatif almalarının şart olduğunu belirten BKP Merkez Yürütme Kurulu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e görüşmeler için yeni temsilci atama çağrısında bulundu.
“ BKP, yurdumuzun yeniden birleşmesi için, görüşmelerin 2017 yılında, Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesini ve üzerinde uzlaşılan konuların kabul edilmesini talep etmektedir “ diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, 6 maddelik Gutterres önerilerinin görüşmelerin zeminini oluşturması gerektiğini belirterek BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i en kısa zamanda insiyatif almaya çağırdı.
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, KIB-TEK’te yaşanan istihdam rezaletinin ibret verici olduğunu söyledi.
“ Siyasilerin, Polis Genel Müdürü’nün, Yönetim Kurulu Üyeleri’nin, hatta Sendika Başkanı’nın bile evlat ve akrabalarının sınavsız, torpille işe alınmaları utanılacak bir olaydır “ diyen İzzet İzcan, her fırsatta KIB-TEK halkın malıdır diye ortaya çıkanların, halka yalan söylediğini vurguladı.
Kuzey Kıbrıs’ta çürümüşlüğün her tarafı sardığını dile getiren BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Halkın siyasate güven duymamasının en önemli nedeni, Kuzey Kıbrıs’taki rejim ve onun statükocu işbirlikçileridir “ dedi.
“ KIB-TEK’i batırıp, özelleştirme adı altında AKSA’ya peşkeş çektiren ayni zihniyettir “ diyen İzzet İzcan, yaşananları şiddetle kınadıklarını vurguladı.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, tüm dünya ve ülkemizin, barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu belirterek, Kıbrıs sorununun çözümü ve barışın kökleşmesi için kararlı bir şekilde mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.
Her iki toplumdaki milliyetçi ve şoven hareketlerden yararlanan emperyalist güçlerin doğrudan ve dolaylı müdahalelerinin bir sonucu olan Kıbrıs sorununun yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edildiğine dikkat çeken BKP Merkez Yürütme Kurulu, tüm barış ve demokrasi güçlerinin birinci önceliğinin erken çözüm ve 49 yıllık bölünmüşlüğün sonlandırılması olduğunu vurguladı.
“Dünyanın jandarmalığına soyunan küresel terörist ABD, petrol uğruna yaptığı katliamlarla küreselleşme, neo-liberalizm ve kapitalizmin yüzünü açıkça ortaya sermektedir. ABD ve diğer müttefiklerinin, Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Yemen, Filistin ve diğer bölge ülkelerine yaşattığı dram, bugüne dek yaptıklarının ve bundan sonra yapabileceklerinin somut delilidir” diyen BKP Merkez Yürütme Kurulu, yerel ve evrensel barış güçleri ile birlikte hareket ederek, emperyalist savaşlara ve kapitalist sömürüye karşı mücadeleye etmeye ve savaşa karşı barış, sömürüye karşı savaş şiarını ileriye taşımaya devam edeceklerini vurguladı.
BKP Merkez Yürütme Kurulu, BKP’nin, özgürlük ve barış için mücadele eden bütün dünya halkları ile dayanışmasını ve barış mücadelesini kararlı bir şekilde sürdüreceğini vurguladı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, çözüm sürecinin provakasyonlarla engellenmesinin mümkün olmadığını söyledi.
“ Önce Apostolos Andreas Manastırına mescit yapmaya çalıştılar, sonra oradaki papaza hakaretler yağdırdılar, en sonunda ise Pile yolunu yapacağız diye, ara bölgeyi ihlal edip BM askerlerine saldırdılar. Kıbrıs Türk toplumunu suçlu sandalyesine oturtup rezil oldular “ diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “ Şimdi sıra Kıbrıs Rum tarafındaki statükoculara geldi “ dedi.
Limasol’daki Cedit Camiinin saldırıya uğraması provokasyonların devamdır. Kınıyoruz.
“ Limasol’daki Cedit Camiinin saldırıya uğraması ayni faşist anlayışın devamıdır “ diyen İzzet İzcan, BKP’nin toplumları gerecek her türlü provokasyonu şiddetle kınadığını vurguladı.
Kardeşçe yaşamayı engelleyemeyeceksiniz.
Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarının yoğunlaştığını, Kıbrıs Rum tarafının tek taraflı güven yaratıcı önlemlerini açıklamaya hazırlandığı bir dönemde, bu saldırıların olmasının manidar olduğunu dile getiren İzzet İzcan, çözümsüzlükten beslenen statükocu kesimlerin aciz çırpınışlarının, toplumların birlikte kardeşçe yaşamasını engelleyemeyeceğini vurguladı.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, BM Genel Sekreteri Antonio Gutteresi yaşanan provokasyonlara aldırış etmeden, çalışmalarını tamamlayıp, görüşme sürecini başlatmaya çağırdı.